26 Eylül 2013 Perşembe

Korkunun Ecele Faydası Yoktur


"Beşiktaş nerede oynarsa oynasın destek verir, zor zamanlarda daha etkilidir Beşiktaş taraftarı. Olimpiyat, bir stat nasıl yapılmamalının cevabıdır. Ancak çok meydan okuyasım var. Olacaksa orada olsun. Bir şeyler gümbürdeyecekse orada gümbürdesin. Bizim başımıza bir şey gelecekse orada gelsin. Biz birilerinin başına bir şey getireceksek orada getirelim."

Önder Özen

Olmayan adaletiniz, vicdansızlığınız, korkaklığınız... Beşiktaş, ağır taştır altında kalırsınız.

25 Eylül 2013 Çarşamba

Kimin Sözcü'sü AMK ?

Bugün AMK'da Pazar gecesinden bir fotoğraf yayınlandı. Söz konusu fotoğrafta Motta Selçuk'a tükürürken gözüküyor. Fotoğrafın kaynağı olarak ise Sözcü Gazetesi gösteriliyor. Ne oldu da 3 gün sonra fotoğrafı fark edebildiler diye Sözcü gazetesinin maçla ilgili foto galerisine baktım. Olay anına en yakın fotoğraf aşağıdaki fotoğraf.



Bu fotoğrafı foto edit programlarında incelediğinizde meta data ve exif bilgilerine ulaşabiliyorsunuz. Yani hangi makina ile çekilmiş, nasıl diyafram kullanmış, hangi programda yapılmış hepsi çıkıyor. Bir de Sözcü Gazetesinin manşetten verdiği aşağıdaki fotoğraf var.


Bu fotoğrafla ulaşılabilen meta data ve exif bilgileri yok. Bir kaç edit programından geçirilip bilgileri silinmiş. Ama Adobe Photoshop Cs6 ile bir edit olduğu gözüküyor. Fotoğrafı Adobe ile açtığınızda karşınıza yapılan editler çıkıyor.



Sadece olayın olduğu bölgeyi belirtmek için kesme ve yuvarlak içine almak için neden bu kadar uğraşılmış acaba ? Peki ya fotoğrafı Sözcü gazetesinden aldığını söyleyen AMK'nın yayınladığı fotoğraf nasıldı ?


Sözcü gazetesinin sitesinde böyle editlenmiş bir fotoğraf yok olmasına rağmen AMK fotoğrafı Sözcü'den aldığını söylüyor. Fotoğrafı çeken Kurtuluş Yılmaz ile Eserbeyimiz şöyle bir bilgiye ulaşıyor.


Tarafsız Gazeteci! Kurtuluş Yılmaz ve grafikerinin üstün çabalarının amacı nedir ?
Sözcü ve AMK gazetesi yayıncılık ilkeleri gereği bu fotoğrafın orjinal halini yayınlayabilir mi acaba ?

24 Eylül 2013 Salı

Beşiktaş - Galatasaray 22.09.2013

Maç öncesinden kısa kısa


Bize Beşiktaş Derler...






































Uzun yıllar sonra tribünü ateşleyen takım-teknik ekip, iyi-kötü ne yaptığını bilen bir yönetim, kulübüne her anlamda sahip çıkan taraftar ve ilk 4 maçta gelen 12 puan... Bu rüzgarın bir derbiyle sekteyle uğrayabileceği tek takım Beşiktaş. Sonuçta bu tip maçlarda kötü oynamaya da, gerilimi taşıyamayan takımlara da, hakemler tarafından doğranmaya da fazlasıyla alışığız. Yine benzeri oldu, ilk yarının sonlarına doğru rakibe teslim ettiğimiz top pahalıya patladı. Fırat Aydınus denen kiralık TFF malzemesinin ve isminin yanına yazdığımız sıfatları fazlasıyla hak ettiğini tekrar tecrübe ettiğimiz Galatasaraylı oyuncuların katkılarıyla maç çığrından çıktı. Hakeminden rakip topçusuna, güvenliğinden polisine kadar sinir bozan kim varsa kovalandı.

Peki niye sahaya girildi sorusuna cevap aramaktan ziyade, direniş sürecinde zihinlerde yeniden biçimlenen çArşı-Beşiktaş olgusunu kendi senaryolarına oturtmaya çalışanların baskın çıktığı bir günü yaşadık: Marjinal çapulcular vs. AKP’nin 1453 Kartalları. Olimpiyat Stadı’nın ilkel koşullarından çıkıp, bu yorumlarla karşılaştığımızda verdiğimiz tepki en hafif tabirle “hadi lan ordan” oldu. Yıllardır konuştuğumuz, “abi girip anasını belleyeceksin aslında” vücut bulmuştu. Tribünde deliye dönmüş taraftar, hafızasında biriktirdiğini kusmuştu nihayet.

Bundan daha feci haksızlıkları görmüştük, neden şimdi?” Tribüncülere sallayanlar için sinir bozucu olacak ama yanıtı yine tribünde: İnönü’deki taraftar profilinde tribünü bilen kesimin kültürü oraya hakimdir –ki 35000’e oynandığında oranın kimyası bile bozulur; Olimpiyat’ta ise birçoğu stada yakın ilçelerden gelen, tribün kültürüne uzak, kendini ispat çabasındaki gençler Doğu tribünün alt katında ve kale arkasında yer alıyor. Birkaç grup dışında tribünün kemik kitlesinin tamamı Doğu üstte olunca fren tutmuyor haliyle. Kaldı ki Beşiktaş tribünü her daim uç tepkiler vermesiyle meşhurdur, haksızlığı gördüğü yerde kendince “cezayı keser”, sonrasını düşünmez. Tribün anlıktır zaten, ortak hissiyatın tavan yaptığı yerde bir kıvılcımla kitle birbirini takip eder. Bunda anormal bir durum yok. Dünyayı komploculukla açıklayan iktidar sahibi dinci zekasına muhalefet etme gayretindekilerin aynı cahillikle karşılık vermesi anormal ve vahim olan. Beşiktaş tribünü, AKP’ye karşı sokağa çıktığında komplo arayanlara da, Beşiktaş tribünü kiralık hakeme ve hırsız-sahtekar-çirkef rakibe karşı sahaya indiğinde komplo arayanlara da aynı cevabı vereceğiz, kimse kusura bakmasın.

Direniş sırasında çArşı-Beşiktaş sempatisi geliştirip, olayı çözdüğünü zanneden aklıevveller kadar, kıç üstünde ahkam kesenler de iyi okusun. Aynı Trabzon, Antep ve Tromso maçlarında olduğu gibi üst araması çok zayıftı, yüzlerce taraftar turnikeleri patlatıp girdi, maçtan önce turnikelerin önüne polis gaz attı. Bunları yeni oluyormuş gibi servis eden ya kötü niyetlidir ya da mevzudan bihaberdir. 40-50 kişiyi bulmayan ve hiçbir ağırlığa sahip olmayan AKP maşası 1453 Kartalları’nı -ki aralarında tribünün eskileri de vardır- sabah akşam konuşmak da anca ağız ishaliyle açıklanır. Twitter’da ne kadar hükümet yalakası dingil varsa meşhur edip, yer sahibi yapan “akıl” elbet 1453 Kartalları’nı da es geçmeyecekti.

Beşiktaş tribünü politiktir; ama bir siyasi gömleğin içine sokulup olmadık anlamlar yüklenecek kadar homojen değildir. Tribüne gelenin derdi, önceliği sağ-sol değil, Beşiktaş’tır. Mevzu çıktığında topluca hareket eder; “Ya Allah Bismillah” da çeker, tek vücut Karagümrük diye de bağırır. Beşiktaşlı için kendi görüşünden olan değil, Beşiktaş’ı kendisi gibi seven sahiplenen Beşiktaşlı önce gelir.


Beşiktaş tribününe siyasi misyon biçen hayalkırıklığına uğrar, uğrasın da. Bu tribün öz evlatlarıyla buraya geldi, bundan sonra da kendi ayakları üzerinde öyle ya da böyle durmasını becerir, merak etmeyin, engin siyaset bilginizi kendinize saklayın, bize ilişmeyin.

8 Eylül 2013 Pazar

2 Resim Arasındaki Farkı Bulunuz

Bu akşam takımımızın Tekirdağspor ile hazırlık maçı vardı. Maçtan sonra da ikinci başkanımız Ahmet Nur Çebi takımımıza bir yemek vermiş. Saat 21:18 itibariyle resmi sitemizden bu yemeğin haberi verildi. Yemekle ilgili de dört adet görsel galeriye eklenmişti.


Fotoğraflardan bir tanesi yukarıdaki foto. Başkan Fikret Orman'ın önünde içki kadehi var. Hatta resmi sitedeki yemek haberi de bu görselle sunuldu. Sonrasında ise ne olduysa fotoğraf sansüre uğradı. Başkan fotoğraf karesinden çıkartılarak galeriye öyle eklendi.


Haliyle soruyoruz: Niye? Neden? Niçin?

Buna niye gerek duyulduğunu, çekinilecek şeyin ne olduğunu biri ya da birilerinin açıklamasını istiyoruz. Ortada yanlış, ayıp, ahlaksızca bir şey mi var ki sansüre uğruyor? Beşiktaş başkanlık makamının kimden, nasıl bir çekincesi var ki bu sansür yapılıyor?

Tuhaf mı dersiniz, rezalet mi, komedi mi bilemem. Ağlanacak halimize güldüklerimiz listesine eklediğimizi biliyorum sadece.

2 Eylül 2013 Pazartesi

Bizde Çok Sakat Var

Dün akşam maçta açılan " Susma Haykır, Savaşa Hayır " pankartından bahsetmişti dayım. Görselini yolladı. Pankartı inceleyince zemindeki kartal figürleri dikkat çekiyor. Acaba mı dedim; ama emin oldum sonradan. Kulübün lisansli çarşafları var. Pankartı yapan arkadaşımız da çarşafı kullanmış. Zekice ve oldukça yaratıcı.

Beşiktaş - Gaziantepspor 01.09.2013