19 Eylül 2015 Cumartesi

19 Eylül 2000 / Beşiktaş:3 - Barcelona:0


 2000-2001 sezonu Şampiyonlar Ligi'ndeki ilk maçında Milan'a şanssız bir şekilde 4-1 boyun eğen Beşiktaşımız, şimdi kendi sahasında dünya futbolunun bir başka devi Barcelona ile karşılaşıyordu. 


Kara Kartal, 19 Eylül 2000 günü sahaya 3 gün önce Fenerbahçe'yi 3-0 mağlup etmenin moraliyle çıkıyordu. İtalyan Scala yönetimindeki Beşiktaş, maça durgun ve temkinli başlıyordu. Bir hafta önce Leeds'i 4-0 yenen dünya devi Barça; Rivaldo, Kluivert, Overmars, Zenden, Sergi, Frank De Boer gibi yıldızlarıyla topu daha çok kullanan taraf oluyordu. 


Ancak maçın 25. dakikasından itibaren heyecanını yenen Beşiktaşımız, oyuna ağırlığını koymaya başlıyor, 37. dakikada da o beklenen gol geliyordu. Nihat'ın derin pasına zıpkın gibi hareketlenen Ahmet Dursun, bir anda öne çıkan Dutruel'den önce ayağının içiyle topu kaleye doğru gönderiyordu. 30 bin seyirci çılgına dönüyor, futbolcular sevinç yumağı oluşturuyordu. 



İkinci yarıda da Beşiktaşımız oyunun tek hakimiydi. Dünya yıldızı Rivaldo, Tayfur'un gölgesinden kurtulamıyor, hiçbir varlık gösteremiyordu. 74. dakika oynanırken Barça savunmasının sağ tarafını felç eden İbrahim Üzülmez, bir kez daha hızlı bir akın geliştiriyordu. Abelardo geride  kalıyor, İbrahim topu Nouma'ya aktarıyordu. Fransız yıldız topu durdurmadan hemen sağındaki Ahmet'in önüne uzatıyor, Ahmet de ileri çıkan Dutruel'in üstünden mükemmel bir aşırtmayla ağları görüyordu. Durum şimdi 2-0'dı. 

Bitime 4 dakika kala sahanın yıldızı İbrahim'in müthiş pasına bu kez Münch hareketleniyor, aldığı topu yerden bir pasla kale önündeki Nouma'ya aktarıyordu. Pascal'ın vuruşu önce Dutruel'den dönüyor, Fransız yıldız topu ikinci kez kaleye doğru gönderiyordu. Üst direğe  çarpan top çizginin içine düşünce yardımcı hakem "gol" kararını veriyor ve tabelada bütün Avrupa'yı şaşkına çeviren 3-0 skoru beliriyordu.


Fransız Colombo'nun bitiş düdüğüyle birlikte Beşiktaşımız, dünyanın en güçlü takımlarından Barcelona'yı İnönü'nün çimlerine gömüyordu. Beşiktaş'ın büyük zaferine imza atan kadromuz, Ike Shorunmu, Dimitri Khlestov, Ümit Bozkurt, Erman Güraçar (Dk. 90 Zafer), Nihat Kahveci, Miroslav Karhan, Tayfur Havutçu, İbrahim Üzülmez, Markus Münch, Ahmet Dursun (Dk. 81 Yasin Sülün), Pascal Nouma (Dk. 87 Fazlı Ulusal) şeklindeydi. 


 Kaynak: 2008 Beşiktaş Takvimi

30 Ağustos 2015 Pazar

Beşiktaş'ımızın Rakamlarla Ligdeki 1000 Galibiyeti




Beşiktaş ile ilgili istatistik denildi mi akla gelen ilk isim Ömer'dir. Meraklısına söyleyelim senelerdir topladığı verileri de http://www.kartalyuvasi.net/ adlı sitesinde yayınlıyor. Mersinspor galibiyeti aynı zamanda Beşiktaş'ın 1000. galibiyetiydi. Bir başka arkadaşımız Deniz de 1000 galibiyet ile ilgili bilgileri hoş bir görselle süslendirdi. Arşivlere katılacak kalitede güzel bir şey çıktı ortaya. Bundan sonra sık sık bu görsellerden görürüz umarım.

1000. galibiyetimiz de hayırlı olsun.

21 Ağustos 2015 Cuma

Sene Sanki Metin, Ali, Feyyaz...



Arkadaşım, instagram hesabına ekleyince gördüm. Nerede çekildiğini merak etmiştim ama o da başka bir yerden görmüş.

Beşiktaş'a dair en güzel cümlelerden biri olarak şimdiden hafızama kazandı.
Ne güzel bir betimleme o öyle. " Sene sanki Metin, Ali, Feyyaz..."

13 Ağustos 2015 Perşembe

"Fitbol"




Bazı insanlar vardır. Hep yaşayacağına inanılır, daha doğrusu hiçbir zaman ona bir şey olmayacağını sanırsınız. Hep bir yerlerde olduğunu, bir şekilde gözünün sizin üzerinizde olduğunu bilirsiniz. Eli üstünüzdedir her daim. Belki demez bir şey ama bilirsiniz. Sonra o tüm bildiklerinizi yerle bir eder bir gerçek. Artık olmadığı, olmayacağı gerçeği. Zamanla alıştığın ama hiç unutmayacağın, her daim bileceğin gerçek. 

1 sene geçti mi? Geçti elbette. Ama bir de Beşiktaş dile gelse de anlatsa nasıl geçtiğini.

Ruhun şad olsun Büyük Başkan.

12 Ağustos 2015 Çarşamba

30 Temmuz 2015 Perşembe

Süleyman Seba (F Dergisi 30 Kasım 2007)









Bu yazı, 30 Kasım 2007'de Ali Ece imzasıyla yayınlanmıştır.

5 Temmuz 2015 Pazar

Federico Giunti (F Dergisi Haziran 2008)






Bu yazı, Haziran 2008'de Ali Çınarcı imzasıyla F Dergi'de yayınlanmıştır.

3 Temmuz 2015 Cuma

Daniel Amokachi (F Dergisi 15 Haziran 2007)




Bu yazı, 15 Haziran 2007'de Ozan İnce imzasıyla yayınlanmıştır.

26 Haziran 2015 Cuma

Les Ferdinand (F Dergisi 3 Ağustos 2007)






Bu yazı, 3 Ağustos 2007'de Ali Ece imzasıyla yayınlanmıştır.

25 Haziran 2015 Perşembe

Metin Tekin (F Dergisi Temmuz 2007)




Bu yazı, 2007 yılının Temmuz ayında Tahir Sadri imzasıyla yayınlanmıştır.

24 Haziran 2015 Çarşamba

Slaven Bilic (F Dergisi Haziran 2008)


Bu yazı, 2008 yılının Haziran ayında Fuat Tuğlu imzasıyla yayınlanmıştır.

29 Mayıs 2015 Cuma

Bilmem Kaçıncı

2 arkadaş 7 sene önce açtık blogu. Beşiktaş sayesinde tanışmıştık. Zaman içerisinde de yakın arkadaş olduk. "Beşiktaş size ne kazandırdı?"nın en güzel yanıtı olduk. Tamamen keyfi davrandık burada. Canımız isteyince yazdık. Öyle bir kitlenin sesi falan da değiliz zaten. Neye inandıysak, neyi doğru gördüysek kendimizce. Bazen dönüp, bakıyoruz yazdıklarımıza. Gülüyoruz, ne saçmalamış diyoruz, vay be diye böbürlendiğimiz de oluyor. Ama şunu farkettim: Buraya en çok veda yazmışız, en çok ayrılık hikayesi var burada. Hep bir hüzün, hep gideni uğurlama. Birlikte gülmeyip, gidene güle güle deme hali.

Bu gece de Bilic ve Sivok'u uğurladık. İşin saha kısmında değilim. Açıkcası umrumda değil. Yeni nesilin ağız büküp, dalga geçtiği "romantik Beşiktaşlılar"danım. Bu iki adama da bakınca güzel şeyler hatırlayacağım ve yüzümde bir tebessüm oluşacak. Bu benim için yeterli. Uzun uzun yazmak, yazabilmek isterdim ikisi için de. O kadar çok veda etmişiz ki bunu doğru şekilde aktaramıyorum bile. Umarım bundan sonra hayatlarında çok mutlu ve başarılı olurlar. Umarım her ikisi de Beşiktaş ismini duyduklarında tebessüm ederler ve kalpleri bir başka çarpar. Ben, her ikisini de çok sevdim. Hatalarıyla, doğrularıyla verdikleri tüm emekler için çok içten teşekkür ederim. Bir evladım yok ama olsaydı  ileride bu iki adamdan da uzun uzun söz ederdim. Neden Beşiktaş hikayesinin içinde her ikisi de muhakkak olurdu. Yolunuz açık olsun.


"Beşiktaş'ta kimi çok sevsek, bir süre sonra çok özlemek zorunda kalıyoruz. Beşiktaş nedir diyene yanıt basit. Beşiktaş, özlemektir."



3 Mart 2015 Salı

Beşiktaş 112 Yaşında


Remzin Kara Kartallar Gibi Manileri Yen Aş, Layıktır Bu Vasıflar Sana Ey Şanlı Beşiktaş!


Hayatı süsledik izharı ittihatla bugün,
Yolunda gençliğin ulvi değil miydi birleşmek?
Sebatı bayrağımız yaptık, i'tilamız için
Neticesiz ve boş olmaz sebatla hiçbir emek.
Dakikalar bize bir nağbe nişad olsun,
Kulübümüzde müceddet nücumu mevc vursun.
Bu kainat bize hep gıpta ediyor isar,
Biz on bir arkadaşız, lakin arkamız daha var.
Bu zevk alemi dar zannedip de aldanalım,
Vekar hak gibi sakin, nezih ve saf olalım, 
Fakat bu hal ile kuvvet gibi cesur olalım.

Şehit Kaptan Kazım

27 Şubat 2015 Cuma

O Çocuklar Mutlu



2007'de deplasmandaki Liverpool yenilgisi çok can yakmıştı. Ertesi gün işe giderken, okula giden Beşiktaşlı çocukları düşünmüştüm. En çok onlar zorlanmıştı. Zaten sınıflarında sayıları azdı. Birde rezil esprilere, alaylara maruz kalacaklardı. Kaldılar da. Beşiktaş'ın B'sini büyük yazmaya özen gösteren insanlar, kulüplerinin isminin şekilden şekile sokuluşunu izlediler.

Bu sene Liverpool eşleşmesinin hemen öncesinde en çok "o çocuklar" istedi Liverpool'un gelmesini. En çok da onlar inanmıştı. Her birinin 8 sene önce yaşanan gecenin ertesine dair hüzünlü, berbat anıları vardı. "Okula geldiğim andan itibaren herkes benimle dalga geçti, sınıfta alay konusu oldum, tahtaya kocaman skoru yazmışlardı, öğretmenlerim bile gülüyordu..." Tonla benzer hikaye. O çocukların hiçbiri bunu haketmemişti. Haketmedikleri gibi yaşadıkları bu travma onları Beşiktaş'a daha da bağlamıştı.

İşte Beşiktaş dün gece o çocukları çok mutlu etti. Bugün okula giden yavru kartallar, abi ve ablalarının yaşadıklarını yaşamadı. Benim yeğenlerim sabah olsa da okula gitsek diye sevinçle beklediler.

Beşiktaş, dün bambaşka bir eşiği de atladı. Şunu atsaydık böyle olmazdı, şu girseydi her şey başka olurdu temalı iç çekişlerine bir yenisini eklemedi. İşini doğru ve hakkıyla yaparak, Liverpool'u tarihinin en büyük zaferlerinden birini kazandığı yerde taş gibi oyunuyla saf dışı bıraktı. Genç ve başarıya aç olan bir kadro için bu galibiyetin anlamı çok çok daha kıymetli. O yüzden Önder Özen'in dediği gibi "adam gibi oynayıp, çocuk gibi sevindiler." O sevincin şekli önümüzdeki günlerin habercisi bizler için. Böyle sevinen adamlar, daha fazla böyle sevinmek için varını, yoğunu ortaya koyacaktır.

Hayatımda böyle taraftar görmedim diyen Tolgay Arslan merak etmesin. Bundan defalarca daha yaşayacak. Liverpoollu oyuncular, taraftarımızı videoya çekti diyen Veli Kavlak, daha çok rakip video çekecek. Beşiktaş için ölürüm diyen Opare, sen formayı hakkıyla terlet bize yeter. Penaltı atışları öncesi 7 oyuncum ben atmak istiyorum dedi, kimseyi o noktaya yollamak için zorlamadım diyen Bilic, sen demiştin zaten umudumuzu bizden kimse söküp alamaz diye. Alamadılar ve alamayacaklar!

"Dışarı attııaa, dışarı attııaaa! Goodbye Liverpool, goodbye... Beşiktaş, Liverpool'u eliyor. Kara Kartal tarih yazıyor. Beşiktaş, Liverpool'u eliyor. Goodbye, goodbye, goodbye... Olimpiyat Stadı'nda tarih böyle yazılır."

16 Şubat 2015 Pazartesi

Niye Beşiktaş?




Niye Beşiktaş dediklerinde "Öznesi Beşiktaş olan hikayelerin hastasıyız" diyoruz. Tek efsane vardır, o da Beşiktaş'tır diyen Sarı Fırtına ile kalbini Beşiktaş'a açan Önder Özen. Ömrünüz uzun, birlikte hikayelerimiz bol olsun.

31 Ocak 2015 Cumartesi

31 Ocak'ta Beşiktaş

31 Ocak 1954 (İstanbul Ligi 10. Hafta Maçı)
Beşiktaş:1 - Adalet:1

İlk 11
: Ergün Aker, Kamil Üzülme, Vedii Tosuncuk, Eşref Özmenç, Özcan Esinduy, Nusret Ulük, Ercan Ertuğ, Recep Adanır, Şevket Yorulmaz, Fahrettin Cansever, Faruk Sağnak
Teknik Direktör: Alessandro Puppo

Goller: Fahrettin Cansever/Nihat Çapalar

31 Ocak 1971 (Türkiye Kupası 2. Tur 1. Maçı)
İskenderunspor:0 - Beşiktaş:0

İlk  11:Sabri Dino, Zekeriya Alp, Ion Barbu, Erkan Yanardağ, Mehmet Özcan, Vedat Okyar, Sami Şenol, Güvenç Kurtar, Faruk Karadoğan, Güray Erdener, Yusuf Tunaoğlu
Teknik Direktör: Dumitru Teoderescu



31 Ocak 1993 (1. Lig 17. Hafta Maçı)
Beşiktaş:1 - Kayserispor:0

İlk 11: Jaroslaw Bako, Turan Uzun, Mutlu Topçu, Gökhan Keskin, Ulvi Güveneroğlu, Sergen Yalçın, Rıza Çalımbay, Feyyaz Uçar, Mehmet Özdilek, Mitar Mrkela, K.Ali
Teknik Direktör: Gordon Milne

Gol: Feyyaz Uçar (pen.)




31 Ocak 1998 (1.Lig 20. Hafta Maçı)
Gaziantepspor:1 - Beşiktaş:1

İlk 11: Fevzi Tuncay, Ertuğrul Sağlam, Tayfur Havutçu, Rahim Zafer, Alpay Özalan, Erkan Avseren, Iankov Zlatko, Letchkov Jordan, Serdar Topraktepe, Mehmet Özdilek, Daniel Amokachi
Teknik Direktör: John Benjamin Toshack

Goller: Serdar Topraktepe / Abdülkadir Demirci


31 Ocak 2001 (Türkiye Kupası Çeyrek Final Maçı)
İstanbulspor:0 - Beşiktaş:3

İlk 11: Fevzi Tuncay, Miroslav Karhan, Tayfur Havutçu, Ali Eren Beşerler, Ahmet Dursun, Nihat Kahveci, Ümit Bozkurt, Erman Güraçar, İbrahim Üzülmez, Pascal Nouma, Yasin
Teknik Direktör: John Benjamin Toshack

Goller: Ahmet Dursun, İbrahim Üzülmez, Tunç Kip


31 Ocak 2007 (Türkiye Kupası Çeyrek Final 1.Maçı)
Beşiktaş:4 - Vestel Manisaspor:0

İlk 11:Vedran Runje, Ali Tandoğan, Gökhan Zan, Baki Mercimek, İbrahim Üzülmezi Matias Delgado, Koray Avcı, Serdar Kurtuluş, Ricardinho, Bobo, Nobre
Teknik Direktör: Jean Tigana

Goller: Koray Avcı, Bobo(2), Burak Yılmaz


31 Ocak 2014 (Süper Lig 19. Hafta Maçı)
Beşiktaş:3 - Kayseri Erciyesspor:2

İlk 11:Tolga Zengin, Pedro Franco, Ersan Adem, Serdar Kurtuluş, Ramon Motta, Fernandes, Olcay Şahan, Oğuzhan Özyakup, Gökhan Töre, Atiba Hutchinson, Hugo Almeida
Teknik Direktör: Slaven Bilic

Goller: Fernandes, Oğuzhan Özyakup, Gökhan Töre / Mangane, Vleminckx