22 Ekim 2009 Perşembe

Napıyoruz, Umutlanıyoruz


Maçtan birkaç gün önce Ekşi Beşiktaş yazarlarından Eser'le konuşurken, msn iletisi dikkatimi çekmişti. " 62' Wolfsburg : 0 - Beşiktaş : 2...Benim bilinçaltı durumu direk sahiplenmiş, o gece rüyamda maçı izliyordum. Ve 62. dakikada 2-0 öndeydik, ulan Eser diye keh keh gülüyordum. O kadar gerçekçiydi ki, uyandıktan sonra rüya olduğunu farkedince epey bozuldum.

Ardından gün içerisinde başka bir Beşiktaşlı kardeşimiz mesaj attı: Rüyamda 4-1 kazanıyorduk diye. Haydaaa tüm Beşiktaşlılar rüyaya mı yattı nedir?! Taksim'le konuşuyoruz, rüyalarda yeniyoruz diye. Öyle böyle fark yemeyeceğiz galiba dedi. Güldük, aslında halimize gülünürdü. Beşiktaş'ın bizleri bu derece umutsuz, güvensiz yapması trajikomik bir hadise.

Maçın ilk 10-115 dakikası Wolfsburg'un tempolu oyunu ile geçerken, yeter ki şu dakikalarda gol yemeyelim yoksa devamı gelir endişesi vardı. Bu dakikaları da atlatınca younda zaman zaman ciddi anlamda söz sahibi olan bir Beşiktaş'ı izlemek keyif verdi.


Maçın başlarında spiker birkaç defa aynı şeyi söyledi. Wolfsburg'un en önemli 3 oyuncusu olan Grafitie, Dzeko ve Misimovic'in toplam maliyetlerinin 13 milyon küsur olduğunu söyledi. Bizim toplam 13 milyona mal olan iki oyuncumuz İsmail ve Tabata ise yedekti. Oyunculara verilen paraların yüksekliği onları sürekli oynayacağı manaya gelmez elbette; ancak neden oynamadıklarının bir izahı da yok. Ha Tabata'yı Kasımpaşa maçında asist yapsın diye aldı isek sorun yok!

Rakip 10 kişi kalıncahamlesini geç yaptı Denizli, hamleyi geç yapmasa kazanabilirdik de. Ferrari harika bir oyun çıkardı. Birçok arkadaşın değindiği gibi Demirkol'un kulaklarını çınlattı. Fink, Türkiye ligi için her türlü yeterli olduğunu ama Şampiyonlar Ligi gibi bir turnuva için ilk tercih olamayacağını gösterdi.

Şimdi grup öyle garip bir hal aldı ki, evimizde Wolfsburg'u yenersek ve Cska deplasmanda kaybederse 4 puanla grup ikincisi oluyoruz. Bu durumda da Beşiktaş bizlere " asla umudu kaybetmeyin " dersini verir.

5 yorum:

Pamukk dedi ki...

finkten daha iyi biri yok ama oraya monte edebileceğin sürekli oynamaya devam etmeli o yüzden.

Şairler Parkı dedi ki...

Fink kötü bir oyuncu ya da Fink'ten daha verimli olabilecek bir adam var demedim zaten. Ki Fink bence de oynamalı, oynamalı ki Ernst'in de verimi artsın. Geçen sene ki Ernst-Cisse uyumu gibi.

Ancak Fink'ten ligde daha fazla verim alabiliriz diye düşünüyorum. Sırıtmaz bu ligde. Yer yer oldukça iyi olacağı maçları da çıkartır. Klişe bir deyimle Alman disiplini ile yetişmiş olması ve Bundesliga'da sürekli oynamış olması yeter.Fakat bununla birlikte Şampiyonlar Ligi için çok da yeterli değil. Ha ne olur sürekli görev alır,üzerindeki maç eksiğini atar, takımla uyumu üst düzeye ulaşır o zaman da Şam'da kayısı olur.

Ege

stalker dedi ki...

bence fink şl için de yeterli. denizlinin abuk adam markajlarıyla filan afallamıştır mutlaka. düşünsene, stoper filan değil, def. orta saha adam markajı yapıyor, adam kovalıyor.. oyun bilgisi yeterli, yeteneği kısıtlı. cisse yetenek olarak ondan daha üstündü, kabul etmek gerek.

ben kafayı ernst-fink ve bobo-nihat üzerine kurulu bir 442ye taktım. şu sözde 433ten çok daha verimli oynarız.

umutjean dedi ki...

stalker sana katılmamak elde değil ancak ben bu saatten sonra mustafa denizli'nin sistemi değiştirmeye yönelik bir harekette bulunacağını sanmıyorum. fink'e gelince bence türkiye ligi için falza ancak şampiyonlar ligi için yeterli değil. tabi burda kadromuzdaki kaç oyuncunun yeterli olduğu da tartışılır fink'e haksızlık etmeyelim. klebersonlardan ricardinholardan sonra ernst fink ikilisi ilaç gibi geldi.

taksim dedi ki...

az rüya gördük..
bir sonraki maçtan önce görülecek 2'den fazla rüya, 3 puanın habercisi olacak.. :)