9 Şubat 2010 Salı

Kırmızı Çizgi'nin Yüzü Kızarmayanları

Hıncal Uluç malumunuz. Sinek pisliğinden bile anlar. Her konuda ülkenin kanaat önderi...


Ntvspor’daki Kırmızı Çizgi programında meydanı yine boş bulmuş, hepimizi aydınlatmış: “Beşiktaşlı futbolcu, maç içinde başkanını protesto eden taraftarı için neden güzel futbol oynamaya çalışsın?”mış...

Böyle taraftarlık olur mu?”ymuş...

Karşısında da bir emme basma tulumba; Mehmet Arslan diye ukala bir “çok haklısın Hıncal abi”ci yağdanlık. Kendisinin çapsızlığını anlamak için programı 5 dakika izlemek yeterli.

Plaza konforuyla maç izleyince bu adamcıklar gibi olunuyor galiba, demek de mümkün...

Ancak biz işin bu kadar basit olmadığını düşünenlerdeniz.

Sahibinin sesi gazeteciler çoktur alemde. Sahibinin eşi dostu ise kulüp başkanı, yöneticisi, “ileri geleni”dir genelde. Hatır gönül ilişkileri “business” ile birleştiğinde ısmarlama haberler, yorumlar, yazılar doldurur bunların kağıt israfı gazetelerini ve akıllara zarar televizyonlarını.

Yoksa insanın ayakları yere bu kadar mı basmaz? Bu kadar mı taraftarın gündeminden ve hissiyatından uzak olunur?

Saf mıyız, salak mıyız biz?

Beşiktaş 6 senedir bütün değerleri ile birlikte dibe batıyor, daha doğrusu batırılıyor. Taraftar buna ses çıkarıyor, itiraz ediyor. Hala anlayamayan varsa, Hıncal gibi olsun. Tetikçiler için ise “alayına gider”.

Beşiktaş taraftarı zor günlerden geçiyor, kulübünün geleceğini ipotek altına alanlarla uğraştığı yetmiyormuş gibi, bir de zıpçıktı medya mensupları ve onların verdiği müthiş hayat dersleriyle (!) taraftarın sinirleri sınanıyor.

Hıncal ve yardakçılarını kale almamak lazım, fakat Ntvspor gibi izlenen, takip edilen bir spor kanalında bu tiplerin program yapmaya değer görülmeleri (!) bizi de ciddiyete olmasa bile cevap vermeye sevk ediyor.

Kaşarlanmış spor medyası, burada, hak ettiği yanıtı, layık olduğu üslupla alacaktır. Beşiktaş taraftarı kendisine saldıranları unutmaz, boş geçmez. Bilginiz olsun...


SonBarikat



Link 1

Link 2

6 yorum:

Hagi_10 dedi ki...

hocam hınca uluç çok da haksız sayılmaz aslında. özhan canaydın dönemine gençliğini vermiş bir galatasaray taraftaru olarak sizi çok çok iyi anlıyorum. kesinlikle demirören bjk tarihinin en kötü ve en yakışıksız işlere imza atan başkanıdır. onu tekrar tekrar seçmek bjk camiasının yüz karasıdır. bu konuda mutabıkız. ancak taraftarın 90 dakika stadda taımı bırakıp demirören'e karşı tezahürat yapmasını doğru bulmuyorum. tabii ki taraftar tepkisini koyacak, duruşunu belli edecektir ama bunun yönteminin iyi belirlenmesi gerekir. sen orada 90 dakika takımı desteklemeyi bırakıp başkana karşı bağırırsan o sahada canıyla kanıyla mücadele eden ernst'e, nihat'a haksızlık ve ayıp etmiş olursun. bu takımdan da iyi futbol falan bekleme hakkın olmaz. protesto şu şekilde yapılabilir bence. maçın ilk 15 dakikası stadda çık çıkarmazsınız nefesinizi bile tutarsınız. 15. dakikadan sonra da takıma herşeyinizle destek verirsiniz. bu durumda mesaj zaten gerekli yere gider. saygılar...

oneblood dedi ki...

bir maçı inönüde izlerseniz zaten protestonun hangi anlarda ne şekilde yapıldığını görürsünüz. demirörenden kurtulmak istemek anlık bir olay değil beşiktaşın kurtuluşunu istemektir. her şeyin önüne geçiyor. demirören gidecekse takım isterse bütün sezon kötü top oynasın. türkiyede bir klüp taraftarı beşiktaş taraftarı kadar sahip çıkmıyordur futbolcusuna. ernst nihat ya da diğerleri bunu anlamıştır zaten anlamamışsa şu zamana kada o sahada işi olamaz.

Donnie Brasco dedi ki...

Bir Fenerbahçe taraftarı olarak size destek vermek istedim naçizane.
Hıncal beyefendi hazretlerinin yorumundan hareketle şunu sormak istiyorum;
- Beşiktaş futbolcusu Beşiktaş başkanı için mi oynar; yoksa üzerinde taşıdığı forma, bağlı olduğu 107 yıllık camia ve (bunu düşünen futbolcuların sayısı azaldıysa bile hadi yine de ekleyelim) o formaya emek vermiş ter akıtmış ve bu camiayı 100 yıl başı dik tutmuş futbolcular için mi oynar

Hıncal'ı bu açıdan düşününce bile kaale almamak gerek. Bu adamı futbol duayenliği mertebesine yükseltenler şişirdikçe şişirdiler bu balonu. Tek bildiği şey her duyduğu şeyde gündem yaratmaya çalışmak ve bu uğurda meydanı boş bulup sallamak.
Artık Türk spor medyasından Hıncalların Ermanların temizlenmesi gerek.

forzaroma dedi ki...

Bu program NtvSpor kanalının Yüz karasıdır .Hıncal kendi çalar kendi oynar.Taraftarın ve halkın toplumsal ve tribün olaylarında koymuş olduğu tepkileri halka ve tribüne bu derce uzak yaşarken zaten anlamalası imkansız.Onlar Sermayenim adamlarıdır ve bu sisteme hizmet dereler.Tribün psikolojisini anlamak için Hıncala değil hayatını tuttuğu takım ekseninde yaşayıp son parasıyla maça giden insanlar ile konuşmak onlara kulak vermek gerekir.Hıncal v onun gibiler takımı yenildimi pazartesi sabahı normal uyanır ama Tribün emekçisi Yaralanmış olarak haftaya başlar.Bunlar ancak koltuklar numaralı olsun,Taraftar forma alsın derdindedirler.Şahsi düşüncem şudur ki Bunları Fazla ciddiye almaya gerek yok çünkü Hıncallar bitmez.Hıncal Akıllı ol Çarşı Geliyor !!!!!!!!!!!!

Adsız dedi ki...

Çocukluğumdan beri aynı filmi oynuyor Hıncal Uluç. Faklı bir şeyler söyle, sansasyon yarat! Hıncal'ı takip edenin, onun kadar aklı yoktur fikrinden hareketle onu yok saymak en iyisi bence...

Adsız dedi ki...

Erol adlı arkadaşın dediği çok doğru.Hıncal'ın tarzı bu.Keza Erman Toroğlu da öyle.Herkesin takdir ettiği beğendiği birşeyi sorgusuz sualsiz beğenmemek,yerli yersiz eleştirmek.Rijkaard'a hoca değil diyor,Arda Messi'den iyi diyor,Beşiktaş taraftarını beğenmiyor.Amacı farklı olmak ama itici olmaktan öte geçemiyor.