Aksayan, eksik yerler var. Zamanla düzelir umudunu taşımaktan başka bir şey yok. Rakip, eksik oynadığı anlarda da geri çekilmedi hiç. Eksik kalmasalardı da golü bulurduk; ancak zorlanacağımız kesin olurdu.
Toraman da 3 hafta yokmuş. Bizi etkileyecektir bu durum, umarım yanılırım. Bu tabi lig maçlarında yabancı kontenjan sorunu olarak dönecek bizlere.
Necip, uzun zamandan sonra özkaynaktan çıkan en yetenekli, istekli adam. Kendine olan özgüveni, kaleyi görünce çekinmeden vurması. Bugün Bobo'ya verdiği pas da çok şıktı. Bu şekilde ilerlerse, Beşiktaş'ın çocuğu Necip Uysal tezahuratlarını duyarız. Çok ayrı yazıları, uzun cümleleri, paragrafları, her şeyi hakediyor.
Hakan Arıkan, çok zor zamanlar geçirdi. Metalist ve Liverpool maçlarını yaşadı. Yavşak basın sırt numarasından yola çıkıp, dalgasını geçti. Zaman zaman hataları olsa da, bu adam kaledeyken güven sorunu yaşamıyorum ben. Aksine maçın başında kritik bir kurtarış yaptıysa, maçın sonuna kadar üstüne koyarak ilerliyor.
Quaresma, alışır mı, şımarık mı, kendini gösterememiş mi... Oynanan maçlar da gösterdi ki adam futbol oynamak istiyor. Ve sevildiğinin farkında. Bunun da karşılığını vermeye çalışıyor. İmza attığı gün gerekirse kanımı akıtacağım demişti. Dalga konusu olmuştu. Şu an sergilediği performans ile ne demek istediği daha iyi anlaşıldı. Adam, oynadığı yere, kulübe ait olduğunu hissetmek istiyor. Beşiktaş, onun için biçilmiş kaftan bu anlamda. Vikingur ve Plzen takımlarına karşı dahi müthiş bir ciddiyet içerisinde oynadı. Deplasmandaki Plzen maçında kazandırdığı penaltı, bu maçta rakibini oyundan attırması... Lig boyunca sık sık yaşatabilir bu manzarayı. Attığı gol çok güzeldi. Kaçırdıkları gol olsa idi, attığından daha güzel olurdu.
"Burası Şeref Bey, hastane değil." Gecenin en güzel anıydı...
Yazının başında dediğim gibi eksikler var. Ama en azından şimdilik konuşmak istemiyorum. Şu anın tadını çıkarmaktan yanayım.
Toraman da 3 hafta yokmuş. Bizi etkileyecektir bu durum, umarım yanılırım. Bu tabi lig maçlarında yabancı kontenjan sorunu olarak dönecek bizlere.
Necip, uzun zamandan sonra özkaynaktan çıkan en yetenekli, istekli adam. Kendine olan özgüveni, kaleyi görünce çekinmeden vurması. Bugün Bobo'ya verdiği pas da çok şıktı. Bu şekilde ilerlerse, Beşiktaş'ın çocuğu Necip Uysal tezahuratlarını duyarız. Çok ayrı yazıları, uzun cümleleri, paragrafları, her şeyi hakediyor.
Hakan Arıkan, çok zor zamanlar geçirdi. Metalist ve Liverpool maçlarını yaşadı. Yavşak basın sırt numarasından yola çıkıp, dalgasını geçti. Zaman zaman hataları olsa da, bu adam kaledeyken güven sorunu yaşamıyorum ben. Aksine maçın başında kritik bir kurtarış yaptıysa, maçın sonuna kadar üstüne koyarak ilerliyor.
Quaresma, alışır mı, şımarık mı, kendini gösterememiş mi... Oynanan maçlar da gösterdi ki adam futbol oynamak istiyor. Ve sevildiğinin farkında. Bunun da karşılığını vermeye çalışıyor. İmza attığı gün gerekirse kanımı akıtacağım demişti. Dalga konusu olmuştu. Şu an sergilediği performans ile ne demek istediği daha iyi anlaşıldı. Adam, oynadığı yere, kulübe ait olduğunu hissetmek istiyor. Beşiktaş, onun için biçilmiş kaftan bu anlamda. Vikingur ve Plzen takımlarına karşı dahi müthiş bir ciddiyet içerisinde oynadı. Deplasmandaki Plzen maçında kazandırdığı penaltı, bu maçta rakibini oyundan attırması... Lig boyunca sık sık yaşatabilir bu manzarayı. Attığı gol çok güzeldi. Kaçırdıkları gol olsa idi, attığından daha güzel olurdu.
"Burası Şeref Bey, hastane değil." Gecenin en güzel anıydı...
Yazının başında dediğim gibi eksikler var. Ama en azından şimdilik konuşmak istemiyorum. Şu anın tadını çıkarmaktan yanayım.
1 yorum:
inşallah guti de aynı istekle oynar..bu maç hiçbirimizi aldatmasın ama dediğin gibi aldanmamamız gereken şeylere kafa yoracağımıza anın tadını çıkaralım,elbet bi gün sert bi kaya bize düşündürecektir bazı şeyleri..
necip ve hakan paragrafları için ise +++rep :)
Yorum Gönder