10 Ocak 2012 Salı

Stadımıza Kimse Dokunmasın


2008 Temmuz'unda 2 Beşiktaş'lı abimiz ve ben Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu ile stad konusuyla ilgili Beşiktaş'ta bir röportaj gerçekleştirmiştik. O günden bugüne söylenenlerde pek bir değişiklik yok ama söyleyen kişilerin farklı olması ve tarzları arasında büyük farklar olması bir tepkiye neden olabiliyor.

Eyüp Muhçu'nun o gün üstüne basa basa ısrarla dile getirdiği gerçekleri sıralayalım.

Stadı o vadide tek başına ele alamazsınız. Stadın yıkımına ve aynı yerde yeni bir stad yapımına izin verilmesi vadiyi bir rantiye kapısına dönüştürür. Stad için izin çıkması demek bütün o bölgeye yeni yapıların yapılmasına izin vermektir. Bu imkansızdır. Stad ''korunması gereken kültürel varlık'' olarak sınıflandırılıyor ve bu sınıflandırmaya tabii olan başka bir stad yok. Mimari ve kültürel yapısı bozulmadan bir restarasyona tutulması mümkündür.

Günümüze dönüp bakan Ertuğrul Günay'ın verdiği bir röportaja bakıyoruz.

Düşünün 1939'da İstanbul'da her yer boş. Siz getirmişsiniz sarayın arkasına, Osmanlı mirasına karşı bu stadyumu buraya dikmişsiniz. Bunu yapmaya hakları yok. Şunu yapabilirler. Özgün haline geriye çekerek, depreme karşı güçlendirip, sonradan ekledikleri şeyleri kaldırarak burayı butik bir stadyuma dönüştürebilirler. Ama diğerleri olmaz. Diğer takımlar niye böyle yapmadı? Hepsi gitti, arazilerini verip şehrin uzağında inşaatlarını yaptı. Beşiktaş niye yapmıyor?


Mimarlar Odası Başkanı stadın yıkılmasına ilk önce Beşiktaşlıların karşı çıkması gerektiğini savunuyordu. Pek tabi bir restarasyonun gerekliliğini de dile getiriyordu.

Ertuğrul Günay ise stadın yapımına izin verilmemesini hem sit alanı olmasına bağlıyor hem de diğer takımların stad yapımlarını örnek veriyor. Eğer orası sit alanı ise ve Beşiktaş'ın başka bir yere stad yapımına izin vereceğinizi söylüyorsanız, stadı ne yapacaksınız sayın Günay ? diye sormak kimsenin aklına gelmiyor.

Gelinen süreçte Beşiktaş taraftarı ''İnönüyeDokundurtmam'' diye tepkisini dile getiriyor. Açık ve net bir şey var ki durduk yere kimsenin stada dokunmaya ne hakkı ne de cesareti var. Lakin ortada bir danışıklı dövüş var ise ve Beşiktaş Başkanı olan zat yeni stad mutlaka olacak derse devletin bize gösterdiği yerde devletin yaptığı bir stadımız olur.

Fulya konusunda herkes Beşiktaş'ın ettiği zararları konuştu ama o gün bize Eyüp Muhçu'nun bahsettiği başka bir gerçek vardı. Fulya tesisleri Beşiktaş'a spor amaçlı tahsis edilmiş bir alandı ve biz o alanın büyük kısmını ticari kar'a dönüştürmek için mütahitlerin eline bıraktık. Kazanan sadece rant sahipleri oldu. Taraftarın büyük kısmı oradan gelecek gelire küçük bir kısım taraftar ise hakkımız olduğu kadar daire alamadığımız konusunda fikir yürüttü. Giden Fulya oldu kalan 2 daire ve küçük bir top sahası...

Yıllardır gittiğim stadın lavaboları-turnikeleri-koltukları bile değiştirilemiyorken 400 milyon borcu olan kulübümün oraya 100m euro'luk stad yapacak olmasına ne inanıyorum ne de istiyorum. Gerçekten iyi niyetli insanlar olsaydı her sene cüzi bakımlarla stad çok daha güzel bir hal almış olabilirdi. Benim tahminim odur ki Beşiktaş göz göre bir rantın içine çekilmeye çalışılıyor. O yüzden stadıma ne Y.D ne de devlet dokunmasın arkadaş.

1 yorum:

The Eagle Abroad dedi ki...

Orjinal Seref Stadinin arazine ne oldu? Bir arastirma yazisida bunun icin bekliyoruz...