19 Ocak 2014 Pazar

Ahparig

 
Benim Ferman diye bir arkadaşım var. Siirtli, Ermeni. Yaşamı boyunca sürgünlere uğramışlar, malum tarihsel nedenlerle... Şimdi Marmara Ereğli'sinde bir yazlığı var, bir de bahçesi. Lakin bahçede bir tek ağaç yok. Ekmiş domatesi, biberi, mısırı, ayçiçeğini misafirlerini onlarla avutuyor. "Niye bir tane ağaç dikmezsin yahu" dedim ki bin pişman oldum sorduğuma. "Dikmem arkadaş" dedi ve başladı sürgün hikayesini anlatmaya. "Ne ekeceğim lan!" dedi. "Ne zaman ağaç ektiğimde meyvesini yiyebildim ki? Domates günlük çıkarıyorum, yiyorum, bitiriyorum." İşte ruh halimiz bizim...

Ruhun şad olsun kardeşim Hrant.

Hiç yorum yok: