20 Ekim 2008 Pazartesi

Yaşasın Deplasman



Ege'ye kesinlikle bir gönderme söz konusu değildir. :)

1 ay öncesinden gitmeyi planladığım deplasmanlardan biriydi Gençlerbirliği deplasmanı.
Cumartesi gecesi çalışıyor olmamdan dolayı Pazar sabah uyumadan direk stad önüne doğru uzadım.
Sabahın serinliği -mevzu bahis Beşiktaş için gidilecek bir deplasman olunca- vücuda işlemesi söz konusu değil.
Stad önünde kalabalığı gören herkes bir süre şaşırıp kalıyordu ve eminim bu Beşiktaşlılar harbiden deli diyordular.
Liderliği almak için çok sayıda taraftar takımının yanında olmak uğruna sabahın köründe yollara düşmüş ve
stad önünde otobüsleri beklemeye başlamıştı. Sabahlayanlarda cabası.

Otobüslere yerleştikten sonra cam kenarına geçip başını dayadınmı başlar deplasman yolculuğu.
Kimi uyumaya çalışır kimi tezahuratlara erkenden başlar, kimi hasret giderir kimi yeni arkadaşlarla tanışır o otobüslerde.
Sigara dumanının altında nostalji Beşiktaş tezahuratlarından yer yer gözler yaşarır
bazen de daha gür bir sevdayla söylenir marşlar.

2 şehir arası yolculuk saatte bilmem kaç km hızla gidilirse cinsinden ölçülemez deplasman yolculukları.
Hiçbir probleme girmez çünkü otobüsün arızalanması, çiş molası, yemek molası, polisin şehir girişinde tutması türünden beklemeler.

Deplasman şehrine vardığında yorgunluk denilen bahaneyide otobüste bırakıp stada girmek için kuyruğa girersin.
Ankara'da stada girdiğimizde maçın başlamasına 5 dakika vardı. Maçın başlamasıyla ilk 11 dakikada 3 golün olması
biraz inandırıcı gelmiyordu.
Anladık Denizli geldi ama bu kadar nasıl değişebilir ki takım diyorduk.
Lakin takım bizi fazla yanıltmadan eski çehresine büründü. Yine de umut verici gelişmeler görünmüyor değil.

Galip gelinen bir maçın ardından eve dönüşte bir farklı güzel oluyor açıkçası.
Her yanın umut, Heryanın mutluluk.

Yorgunluk ve uykunun baskın gelmeye başladığı dakikalarda, tezahuratlar yavaşlar, uyuklamalar başlar.
Otobüsün bir yerlerinde kesin birileri yeni besteler yapma telaşındadır kimi de doymamış olacak ki kısık sesle maçtaki tezahuratları yineler.
İçinde Beşiktaş olan bir ninni gibi gelir o tezahuratlar, uyursun şampiyonluk rüyalarına, bir o kadar gerçek inancınla.

Beşiktaş son duraktır. İçinde bir iş yapmanın saadeti dönersin evine.



marmara

1 yorum:

Şairler Parkı dedi ki...

Çok ayıp be:(

Ege