3 Nisan 2010 Cumartesi

Mide

Başımızda Mustafa Denizli olduğu sürece bizim konu başlıklarımız değişmez. O yüzden mümkün mertebe dillendirmeyeceğim artık. Bu sondur sanırım, umarım.

Her ne kadar doğruluğundan emin olmasak da, bu aralar basında yönetimin Denizli ile devam etme kararına dair haberler çıktı. Yönetim istikrardan yanaymış, hoca ile uzun yıllar çalışma isteği varmış, -mış, -miş. İstikrar ile ilgili bir sorunumuz yok, aksine senelerdir istikrar, istikrar diye haykırıyoruz. Ancak bu istikrar Mustafa Denizli ile olmaz. Göreve geldiği günden bugüne dek, kendi takımında istikrar sağlayamayan adamla istikrar planları yapılmaz, yapılmamalı. Hocaya dair söyleyeceklerim bu kadardır artık.

Dün akşama dair tek üzüntüm Kasımpaşa maçında olan ile aynıdır. Elin şeyiyle gerdeğe girenlere fırsat veriyoruz ya, koyan bir tek o. Kazanırız da, kaybederiz de sorun değil. Biz çok yaşadık bu dönemleri, bir daha yaşarız, bir daha. Sonra bir başka sefer biz kazanırız, sonra bir daha. Ama şu ortam, adına Anadolu kardeşliği dedikleri vıcık vıcık ortam.

Beşiktaş, Eskişehirspor ve Antalyaspor'a karşı galip gelince, Şifo ve Rıza maç satmakla itham ediliyor. Kasımpaşa, Beşiktaş'la oynadığı maçta Bursa diye bağırıyor, Kasımpaşa hocası Bursaspor'a yenildikten sonra "Bursaspor'a helal olsun." diyor. Antalyaspor taraftarının büyük bir kısmı maç öncesi inşallah Bursaspor kazanır diye cümle kurabiliyor. (Ki Bursaspor taraftarı onlara mükafatını verdi bu gece " satılmış i.neler" diyerek.) Ve bu kardeşlik oluyor, dayanışma oluyor. Hatta yüzük kardeşliği sönük kalıyor!

Hadi oradan...

1 yorum:

forzaroma dedi ki...

Bu yavşaklara en güzel cevap Bursa'da olası bir durumda bunları şampiyonluk'dan etmek ve kim büyük takımmış göstermek olacaktır.