27 Mart 2010 Cumartesi

Geri Geldim


Tam bir geriye dönüşler maçı oldu Beşiktaş için.

Çok erken yenilen gol sonrası dert etmeyip, toparlanırız derken, takımın toparlanamayışı ve peşine gelen penaltı ile 0-2 mağlup duruma düşmek. 25 dakikalık süreç içerisinde ne yaptığını bilmeyen ve aşırı gergin olan oyuncular. Daha süre çoktu ama bu halle maçın geri dönüşüne dair olumlu bir sinyal de yoktu. Sonra yavaş yavaş kendine geliş ve maçı çok isteme hali.

Golü attığımız dakika çok kritik. Golü Nihat'ın bulması da ayrı bir geriye dönüş. Golden önce Eskişehir'in harcadığı 2 pozisyon da bizim mucizemiz.

Devreyi berabere de kapatabilirdik, önde de ya da daha farklı mağlup. Böyle bir ilk yarıyı izlerken insan çok fazla yoruluyor. Sanki sahada koşan benim.

2.yarı başladıktan 5-10 dakika geçtikten sonra umut artıyor. Ancak söz konusu takım Beşiktaş olunca insan şanssızlığı yok sayamıyor. Ki gol bana göre çok geç geldi. Bu kadar isteğe, bu kadar baskıya rağmen inatla girmek istemedi.

2. golü net hatırlıyorum, ama 3. gol silik kafamda. Nasıl sevinmişsem unutmuşum her şeyi:) Kasımpaşa maçında kahrolmuştum, bu maç sonunda tam terci bir ruh halindeyim. Hayatımda her hafta bambaşka bir duygu yaşatmasına izin verdiğim tek şey Beşiktaş. Başka hiçbir şeyin beni bu denli altüst edip, sonra da sevinçten şaşkına çevirmesine izin vermem.

Ha unutmadan; Uğur İnceman ne top oynadı bee:) Onun için de bir geriye dönüş hikayesi diyebiliriz. Geldiğinden beri ilk defa bu kadar verimliydi. Tabi bunu sürdüremediği takdirde pek manası olmayacak. Serdar Özkan'ın da bir hikayesi var ama onunki sadece gerileme.

Eskişehirspor'a da tebrikler. Maçın hiçbir bölümünde geri çekilmediler, oyun anlayışlarından taviz vermediler.

Not: Gün 29 saat olursa belki her şeye yetişebilirim. Hafta içi harika bir final maçı yaşattı hentbol takımımız. Güzel oyun sonrası kupayı almayı başardı. Yazılacak çok şey vardı, zaman izin vermedi paylaşmaya. SonBarikat'tan takip edilebilir. Ağustos'tan beri para almayan adamlar kupayı aldı. Yönetim de sözüm ona jest yaptı, bu akşamki maçta tribündelerdi. Ellerinde kupaları ile hentbolcularımız staddaydı. Eski Açık tribünde... Avrupa'dan oyuncu getirirken, özel uçağını devreye sokan Yıldırım Demirören, kupa galibi takımın İzmir'den otobüsle dönmesine karışmamıştı. Umrunda olmamıştı daha doğrusu. Bu akşam da takımın eski açık tribünde olmasına kimse ses etmedi. Stadımızın bütün tribünlerinin kıymeti çok fazla bizler için elbette. Bununla birlikte kupa şampiyonu takımın oyuncularına takılan bu tavır özensizliktir. Utanmasalar Beleştepe'den izlettirecekler maçı.

1 yorum:

Ömer dedi ki...

Yuzsuzlugun bu kadari. Bu insanlardan utaniyorum.

Mete Düren 1903radyo`ya yaptığı açıklamada;

''Buna tepki gösteren taraftarlardan kaç tanesi Hentbol takımı maçını seyretmiş.Tepki vermek kolay.Kupa alınmasıyla birlikte Hentbolcu oyunculara jest olsun onare edilsin diye düzenleme planlandı.Çok spontane ve ani gelişen bir olaydı.Tribüne yoğun ilgi olduğu için törenden sonra oradan tribüne ulaşabilcekleri en kolay yer olan Eski Açıkta oturup maçı seyretmişler.''