Lig fikstürü kuraları çekilmeden önce ilk deplasman Buca olsa keşke demiştim. Buca olunca da epey sevinmiştim, sevinen kendime bolca sövdüm dün. Fenalar fenası sıcak bir hava vardı. Terden tişörtümün renk değiştirişine şahit olmak pek hoşuma gitmedi.
Maçın biletlerinin ticketturk diye bir firma aracılığı ile satışa çıkması ile sorun yaşanacağını tahmin etmiştim. Bilet satılırken, kota konmaması karaborsanın önünü açtı tabiki de. Stat önünde biletsiz sağlam bir kalabalık vardı. İçeri girerken de, "bu taraftarı nasıl sokarsak zulüm yapmış oluruz?" mantığı izlendiği için, epey uzun kuyruklar oluştu.
Atatürk Stadı, rezalet bir stad. Zemin kötü, tribünler sahaya oldukça uzak (oyuncuları, yürüyüş ya da koşuş tarzlarından tahmin etmeye çalışıyorsunuz.), maç çıkışlarında yığılmanın önüne geçemeyen kapıları, zeminin leş gibi oluşu...
Bu kadar olumsuzluğa rağmen tribünde hatrı sayılır miktarda Beşiktaşlı vardı. Tezahurat etmenin çok zor olduğu bu statta, iyi bir tribün vardı denilebilir.
Maçın geneline bakılınca, sıcak havanın etkili olduğunu düşünenlerdenim. Oldukça zorlayıcı bir hava vardı. Kendimce takıma 3-4 hafta süre verdim. Evet, polyannacılık oynuyorum. Bu süreç içerisinde ne gibi bir şekil alacağımızı, iyi ya da kötü yol çizeceğimizi düşünüyorum. Dün, ara ara iyi top oynadığımız oldu. Ancak bu süre yeterli değil. İyi oyun süresini yukarı çekebildiğimiz takdirde -70 dk- arzuladığımız Beşiktaş'ı izleyebiliriz.
Oynanan Avrupa maçları ve bu maça bakınca, insan Rıdvan'ın sakatlandığına daha çok üzülüyor. Erhan Güven'i o bölgede izlemek hakikaten tam bir kahır havası. Özellikle ilk yarıda Guti, epey besledi Erhan'ı. Ama hiçbirinde heyecanlanmadım, sonucu bildiğim için. O bölgeye gelecek olan iyi bir Rıdvan, dertleri götürür.
Nihat istekli, bundan hiçbir zaman şüphe etmedim. Fakat nedense bu isteğini kendini ispat etme çabası ile karıştırıyor. Bu da O'nu verimsiz kılıyor. Neden böyle bir psikoloji içine girdi ve niye bunu halletmesi için yardımcı olmuyorlar anlamış değilim. Takımın en rahat adamlarından biri olması lazım. Schuster'in eli, kulağı olabilecek bir adam çünkü. Aynı şekilde Guti'nin de alışma evresini kısa tutabilecek bir adam.
Q7, küsmezse bize çok daha faydası olacaktır. Rakibini karşısına aldığında, endişelendirdiği kesin. Çünkü ne yapacağını kestirmek güç. Kaçırdığı pozisyonlar sonrası küsmek yerine, aynı istekle devam ederse ve her pozisyonda gerekli-gereksiz fantaziyi denemezse, çok faydalı olacaktır. Sayesinde bolca faul kazanırız.
Guti... İzmir'e Guti geldi, hem de Beşiktaş formasıyla. Bu ana tanıklık etmek garip. Gerçek olduğunu idrak edince, insan daha çok keyif alıyor. Özel bir adam, verdiği paslar ile mest etti. Daha çok mest etmesi dileğimiz. Erhan Güven, takım arkadaşı:)
Necip, Beşiktaş'ın neden Beşiktaş olduğunun en güzel kanıtı şu günlerde. Takımda 2 tane yıldız oyuncu varken, birçoklarımızı daha çok heyecanlandıran adam olmayı başardı. Özkaynaktan gelen adam zaten kıymetlidir. Ama O, kıymetini arttırmayı bildi. En büyük şikayetimiz her daim aynıydı: Bu çocuklar, aşağıdan gelince neden üzerlerine bir şey koymuyorlar, bu çocuklar neden çok değişiyor? Necip, bahsi geçen " bu çocuklar" dan olmadığını gösterdi. Şimdiler de Guti ve Ernst ile birlikte oynayarak, bildiklerinin üstüne katma fırsatını elde etti. Televizyonsuz dönemde olsak, maça gidenlerin " Necip diye bir çocuk var, maşallah döktürüyor." diyeceği adam Necip. Dün gece de tek bir dakika bile pes etmeyen, mücadelesinden ödün vermeyen ve tekmeye kafasını sokan Beşiktaşlı'ydı. İnşallah uzun yıllar Beşiktaş formasıyla izleme şansını elde ederiz, kaptanımız olarak.
Rakibimiz hakkında saygısızlık etmek istemiyorum. Bülent Uygun, benim sevmediğim karakterdeki insanlardan birisi. Ve çalıştığı takımlara, kendi karakterini yansıtmayı başaran bir teknik adam. Dün gece izlediğim Bucaspor, Bülent Uygun'un sahada vücut almış haliydi. Necip'e yapılan hareket sonrası kart gören Ediz'in, duruma itiraz etmesi ve yüzündeki çirkin ifade, benim için Bucaspor'un özetidir.
Unutmadan ekleyeyim, bizim golün pasını Guti vermiş olabilir, golü Bobo atmış olabilir. Ama Kartal payı Smyrnian Kiwi'ye aittir.
Maçın biletlerinin ticketturk diye bir firma aracılığı ile satışa çıkması ile sorun yaşanacağını tahmin etmiştim. Bilet satılırken, kota konmaması karaborsanın önünü açtı tabiki de. Stat önünde biletsiz sağlam bir kalabalık vardı. İçeri girerken de, "bu taraftarı nasıl sokarsak zulüm yapmış oluruz?" mantığı izlendiği için, epey uzun kuyruklar oluştu.
Atatürk Stadı, rezalet bir stad. Zemin kötü, tribünler sahaya oldukça uzak (oyuncuları, yürüyüş ya da koşuş tarzlarından tahmin etmeye çalışıyorsunuz.), maç çıkışlarında yığılmanın önüne geçemeyen kapıları, zeminin leş gibi oluşu...
Bu kadar olumsuzluğa rağmen tribünde hatrı sayılır miktarda Beşiktaşlı vardı. Tezahurat etmenin çok zor olduğu bu statta, iyi bir tribün vardı denilebilir.
Maçın geneline bakılınca, sıcak havanın etkili olduğunu düşünenlerdenim. Oldukça zorlayıcı bir hava vardı. Kendimce takıma 3-4 hafta süre verdim. Evet, polyannacılık oynuyorum. Bu süreç içerisinde ne gibi bir şekil alacağımızı, iyi ya da kötü yol çizeceğimizi düşünüyorum. Dün, ara ara iyi top oynadığımız oldu. Ancak bu süre yeterli değil. İyi oyun süresini yukarı çekebildiğimiz takdirde -70 dk- arzuladığımız Beşiktaş'ı izleyebiliriz.
Oynanan Avrupa maçları ve bu maça bakınca, insan Rıdvan'ın sakatlandığına daha çok üzülüyor. Erhan Güven'i o bölgede izlemek hakikaten tam bir kahır havası. Özellikle ilk yarıda Guti, epey besledi Erhan'ı. Ama hiçbirinde heyecanlanmadım, sonucu bildiğim için. O bölgeye gelecek olan iyi bir Rıdvan, dertleri götürür.
Nihat istekli, bundan hiçbir zaman şüphe etmedim. Fakat nedense bu isteğini kendini ispat etme çabası ile karıştırıyor. Bu da O'nu verimsiz kılıyor. Neden böyle bir psikoloji içine girdi ve niye bunu halletmesi için yardımcı olmuyorlar anlamış değilim. Takımın en rahat adamlarından biri olması lazım. Schuster'in eli, kulağı olabilecek bir adam çünkü. Aynı şekilde Guti'nin de alışma evresini kısa tutabilecek bir adam.
Q7, küsmezse bize çok daha faydası olacaktır. Rakibini karşısına aldığında, endişelendirdiği kesin. Çünkü ne yapacağını kestirmek güç. Kaçırdığı pozisyonlar sonrası küsmek yerine, aynı istekle devam ederse ve her pozisyonda gerekli-gereksiz fantaziyi denemezse, çok faydalı olacaktır. Sayesinde bolca faul kazanırız.
Guti... İzmir'e Guti geldi, hem de Beşiktaş formasıyla. Bu ana tanıklık etmek garip. Gerçek olduğunu idrak edince, insan daha çok keyif alıyor. Özel bir adam, verdiği paslar ile mest etti. Daha çok mest etmesi dileğimiz. Erhan Güven, takım arkadaşı:)
Necip, Beşiktaş'ın neden Beşiktaş olduğunun en güzel kanıtı şu günlerde. Takımda 2 tane yıldız oyuncu varken, birçoklarımızı daha çok heyecanlandıran adam olmayı başardı. Özkaynaktan gelen adam zaten kıymetlidir. Ama O, kıymetini arttırmayı bildi. En büyük şikayetimiz her daim aynıydı: Bu çocuklar, aşağıdan gelince neden üzerlerine bir şey koymuyorlar, bu çocuklar neden çok değişiyor? Necip, bahsi geçen " bu çocuklar" dan olmadığını gösterdi. Şimdiler de Guti ve Ernst ile birlikte oynayarak, bildiklerinin üstüne katma fırsatını elde etti. Televizyonsuz dönemde olsak, maça gidenlerin " Necip diye bir çocuk var, maşallah döktürüyor." diyeceği adam Necip. Dün gece de tek bir dakika bile pes etmeyen, mücadelesinden ödün vermeyen ve tekmeye kafasını sokan Beşiktaşlı'ydı. İnşallah uzun yıllar Beşiktaş formasıyla izleme şansını elde ederiz, kaptanımız olarak.
Rakibimiz hakkında saygısızlık etmek istemiyorum. Bülent Uygun, benim sevmediğim karakterdeki insanlardan birisi. Ve çalıştığı takımlara, kendi karakterini yansıtmayı başaran bir teknik adam. Dün gece izlediğim Bucaspor, Bülent Uygun'un sahada vücut almış haliydi. Necip'e yapılan hareket sonrası kart gören Ediz'in, duruma itiraz etmesi ve yüzündeki çirkin ifade, benim için Bucaspor'un özetidir.
Unutmadan ekleyeyim, bizim golün pasını Guti vermiş olabilir, golü Bobo atmış olabilir. Ama Kartal payı Smyrnian Kiwi'ye aittir.
7 yorum:
top orta sahadayken gol derim, gol olur. bu da benim farkım olsun :P
abi ellerine sağlık. özellikle şu kısım:
Necip, Beşiktaş'ın neden Beşiktaş olduğunun en güzel kanıtı şu günlerde. Takımda 2 tane yıldız oyuncu varken, birçoklarımızı daha çok heyecanlandıran adam olmayı başardı.
Beşiktaş'a gol potansiyeli yüksek bir kenar/kanat forveti lazım. Aslında kenar forvetten ziyade meramımı anlatmak için örnek isim vereyim: Ivica Olic...
@Smyrna
Ntvspor, Rıdvan'ın yerine seni düşünüyormuş:)
@Bay Kerahet
Maça dair kimle konuşsam ilk andıkları isim Necip oldu. Ve bir süredir "Ernst'in yanında Necip olmazsa, olmaz" diyorsak ne mutlu bizlere.
@Levent Kömürkara
Yönetim başka mecralarda. Sanmıyorum hiç Olic adının geçtiğini bile. Tercih edilse kötü olmaz elbette. Bugüne kadar Almanya'dan gelen oyuncularımızın tamamı başarılı oldu. Sabır edildiği takdirde Hilbert de iyi olacak bana göre. Alman Ligi'nde başarılı olmış Olic, burada uyum sorunu vs yaşamaz. Ama dediğim gibi yöntim, Robinho ve Adebayor isimleri üzerinde mesai harcıyor.
Ben de bitirici ve hızlı bir adam istiyorum geldiği takdirde. Ceza sahası dışı, içi gördüğü an kaleyi düşünebilen, hızlı. Aynı Nobre gibi yani:))
Ege
necip beşiktaştır pankartının eli kulağındadır, diyebilir miyiz?
Güzelim Buca'yı, ruhunu bitirmişler. Toplamışlar ne kadar kaşar varsa aynı küfeye koymuşlar. Yazık olmuş...
@baschar
Umarım yakındır. Çok da yakışır.
Ege
Yorum Gönder