Bursaspor maçından sonra, çok sevdiğim bir Kara Kartal, Volkan Şen'in atılmasına sebep olan kırmızı kart ile ilgili bir şeyler yazmıştı. Söylemiş olduklarını kendi aramızda da konuşmuştuk, haklıydı. Guti'nin oyundan atılması ile haliyle yazı geldi aklıma. Hemen aradım kendisini. "Kahin misin be adam" diye takıldım. Görünen köyün kılavuz istemeyeceğini söyledi O da.
Denizcan Bulut'un 6 Aralık'ta kaleme almış olduğu yazı:
" “ben tek bir faul yaptim bana sari kart gosterdin” demeye calisirken vucut dilini kullanan Delgado’ya ikinci saridan kirmizi cekmisti hakem.
Hakemin izani kim nerede ne anlatmak istemis acabaligina hakim olamayacaksa bu onlarin terazisinin ayarini hepten bozar. Kurali en ilkellestirilmis hali ile yorumlayip icra ediyorlar; “elinde hayali kart tutarak benimle konusursan cezalandirilirsin.”
Bunu gayri insani buluyorum. Futbolcunun hakemin kararina duydugu hosnutsuzlugu surekli kilmayip anlik bir vucut dili ile ifade etmis olmasindan cikan cezayi sacma bir kural olarak degerlendiriyorum.
Dusunun ki bir futbolcu hakemin karsisina ellerini arkada kavusturarak cikip “hocam ama bu hareket sizce sari kartlik bir hareket degil mi?” diye gogsunde yumusatarak sorarsa, hakem bunu diyen futbolcuya sari kart gosterebilir mi? Gosterirse ne diyecek? Bana bu hareketin sari kartlik olup olmadigini sordu o yuzden ben de kendisine sari kart gosterdim mi diyecek? Hakemin bu kararini hangi hakim dogru bulacak? Ya da bunu hangi yazili kurala dayandiracak? Hakemden rakibine kart gostermesini istemiyor, hareketin sari kartlik bir hareket olup olmadigini soruyor. Meramini giderecek diyelim. Simdi ayni sahnede bir futbolcu ayni cumleyi vucut dilini kullanarak beyan ederse, yani elinde hayali bir kart tutarak hocam sizce bu hareket sari kartlik bir hareket degil mi diyecek olursa durum yine en ilkel haline donmus olacak.
Sola dogru ceviriniz diyor kapagin ustunde. Ulan ne olur sola dogru cevirmezsem? Saga cevirdim acilmadi. Baktim olmuyor sola cevirdim ve actim ama sen niye beni bu denlicesine kucumsuyorsun? Sahip oldugum aklin bunu muhakeme edemeyecegini sana dusunduren sey ne? Bilimsel tarihin bir adim oteye gitmis olmasi deneysel calismalarin sonucu degil mi? O sisenin icindeki kimyayi bana sunan benim aklimin deneysel calismalarinin sonucu degil mi? O halde sen nasil oluyorda ayni akli bu denlicesine yok sayiyorsun? Bruksel’in kravatli takimi sart kosmus bunu, yazacaksin diyor, insanlar kapagi ne tarafa cevirmeleri gerektigini benim direktiflerim sonucunda uygulayacaklar.
Ders esnasinda kar yagmis ise cocuklarin okul bahcesine cikmasi yasak. Cocugumu dusundugunden degil; cocuk onun egemenlik alaninda duser de bir yerini morartirsa kendisine tazminat acilir korkusu. Yok abi acmam, yeter ki benim cocugum kar yagdiginda disarda oynayabilsin, dussun. Ne kadar cok morarmis ise dizleri o kadar mutluyum ben halbuki ama 28inci maddenin 2inci bendinin c sikkinin buyrugu benim insani duygularima da hukmediyor, cocugumu da edinecegi bir tecrubeden mahrum kiliyor. Buyukada’da ruzgara karsi basimizda kask ile bisiklet surmekte neyin nesi? Ruzgar kaskima degiyordu diye mi yazsin sair?.
Ayni zihniyet yasamin her alanina el attigi icin insanin vucut diline de bir sinirlama getiriyor. Tek otorite benim. Senin kendini ifade edis seklini dahi benim getirdigim kurallar belirler.
Otorite olsam Volkan Sen’in lisansini yirtarim. Spor etiginden ve sporcu ahlakindan ne denlicesine yoksun oldugunu cogu zaman sergiledigi hareketlerle gostermis oldu. Lakin kendisinin sari kart pozisyonunda yapmis oldugu davranisin cezalandirilmasindaki hukmu baska bir gozle inceliyorum;
Volkan Sen hakemin kararini protesto etmek icin alkis hareketi yapti ve kart gordu. Hakem kuralin geregini yerine getirmis oldu di mi? Ayni karari elini asagidan yukariya dogru kilic gibi cekerek hadi be hoca nidasi ile protesto etmek ile alkisla protesto edilmis olmasinin arasinda nasil bir vucut dili farki var ki birinde kart gorursun digerinde gormezsin? Gecirmis oldugu kazadan oturu gecmis olsun demeye vesile olmasi icin Guti'yi analim. Bir an Guti’nin bir macta hakemi ayni vucut dili ile prostesto etmis oldugunu dusunelim. Etmezse cok profesyoneldir. Peki etmis olursa daha mi az insandir? Guti orada hakemin kararina alkis tuttugu icin cezalandirilirsa kendisini kural ihlali yapan olarak mi analim yoksa takim arkadaslarini yalniz biraktigi icin mi kizalim? Ya da duygularini ifade etti, alayina gider cekti mi diyelim?
Insanlarin vucut diline getirilen bir yasak ile saglanmaya calisilan otoritenin hakkaniyet icermesini bekleyemem. Yasak ile ahlak tahsis edilemez; otorite ise carpik icra edilir. Kuralsiz bir oyundan soz etmiyorum. Sadece muhakeme etme vasiflarina hakim bir hakemin akil melekelerine guvenilmesini istiyorum. Verdigi karara duyulan hosnutsuzluga gosterilen tepkinin agirligini birakin hakem degerlendirebilsin. Yoksa, elinde hayali kart tutup benim otoriteme kafa tutuyorsan cezayi yersine inecek kadar ilkellesmesin bu oyun. Zidan’a kafa attiran sey kendisinin kural tanimizligi degil rakibinin ahlaksiz olusuydu."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder