28 Şubat 2011 Pazartesi

Güzel Adamlar

Son 5-6 seneye bakıldığında Beşiktaş’ın en başarılı şubesi hentbol. Namağlup şampiyonluk, çifte kupalı sezonlar, her sene Avrupa’da bir önceki seneye nazaran daha iyi sonuçlar. Sportif anlamda eksik yaptıkları tek bir şey bile yok. Türkiye Ligi’ni zaten rakipsiz bir şekilde ele geçirmiş durumdalar. Avrupa’da da adlarını öğretmekle kalmayıp, unutturmuyorlar her geçen gün. Çünkü rakiplerini çok şaşırtıyorlar.

Bunun bu kadar ilginç ve takdir edilesi olmasının sebeplerinden biri de mevcut imkanları doğrultusunda bunu yapıyor olmaları. Daha doğrusu imkansızlıkları. Bu takım en son Bilgili yönetiminde maaşlarını düzenli olarak aldı. Yıldırım Demirören ile birlikte maaşlar ya gecikti ya da 1 sene boyunca sadece tek maaş aldıkları oldu. 2 forma ile sezonu kapadılar, maç sonunda kendilerinden forma isteyen taraftarlara “ başka formamız yok” demek zorunda kaldılar. Koca seneyi maaşsız geçirirken, elinde avucunda biraz parası olan, olmayan takım arkadaşı ile paylaştı. Çünkü birçoğu geçimini sadece hentboldan sağlıyor. Aldıkları paralar futbol takımının oyuncularının aldıkları ile kıyaslanamayacağı gibi bahsi bile komik olur. Bu yüzden değil 1 sene, tek ay bile maaş alamasalar ekonomik sıkıntının alasını yaşıyorlar. Tüm bu rezilliğe rağmen, başka takımlara gitme fırsatları varken, Beşiktaş’ta kaldılar. Her sene daha özverili oldular. Sahaya çıktığımız anda bütün dert, tasayı unutuyoruz, Beşiktaş’a odaklanıyoruz dediler. Çok samimiler söylediklerinde. Onları izlediğinizde samimiyetlerini anlıyorsunuz. Sonra utanmaya başlıyorsunuz, hak ettikleri değeri vermeyen yönetim adına. Yönetim yine burada sorumluluğu almıyor, siz üstleniyorsunuz.

İşte bu güzel adamlar, EHF Kupası 4. tur maçında Avrupa Şampiyonu TBV Lemgo’ya elendi ne yazık ki. Lemgo ilk maçı kendi evinde 2 sayı farkla kazanırken, şaşkınlık da yaşıyordu. Kendilerini bu denli zorlayan takımı hafife almışlardı çünkü. Çünkü onlar bir hentbol kulübüydü, çünkü onlar hep tıklım tıklım salonlarında oynuyorlardı, çünkü onların bünyesinde bir sürü lisanslı hentbolcu vardı.

İstanbul’da Beşiktaş yenilmedi. Beraberlik de ne yazık ki bir üst tur için yetmedi. Bizim gönlümüzde şampiyon onlar bunu kimse değiştiremez. Onlar sadece bu emekleri boşa gitmesin istiyorlar. Kendilerine yapılacak yatırımla Beşiktaş’a Avrupa’da da kupa sevinci yaşatacaklarından eminler. Yönetimin de kendilerine inanmasını istiyorlar.

Efsane olmak için yüreğini ortaya koyman gerek diyoruz ya, Müfit Arın ve İlker Şentürk yönetimindeki hentbol takımımız, Beşiktaş Efsanesi diye anılmayı çoktan hak etti.

Müfit Arın: “Bütün oyuncularımı ortaya koydukları Beşiktaş ruhu ve mücadelelerinden dolayı kutluyorum.”


1 yorum:

Ömer dedi ki...

Hem yazı süper, hem fotoğraflar, hem de içerik.

Sizlerle gurur duyuyoruz!