Çok uzun zaman olmuş bu seriye yazmayalı. 1 seneyi geçmiş. Geçenlerde Ömer ile sohbet ederken, laf lafı açtı ve 100. yıldaki Gs maçının fotoğraflarına geldi konu. O maç ne kadar harika ise ve fotoğrafları ne kadar güzelse, 2003-2004 sezonundaki F.Bahçe maçı tam tersi:)
Fotoğrafları her hangi bir sıraya göre koymadım. Rasgele yerleştirdim.
Üniversite yılları. Yine tek günlük maça geldiğimiz zamanlardan biri. Gece yola çıktık, sabahına İstanbul'daydık. Sabahın köründe semtte boş boş dolanan tiplerin büyük bir kısmı şehir dışından gelen öğrencilerdir her zaman. Ben de sık yaşadım bu anı. Yeni Açık 'a girdiğim zamanlardı ve o zamanlar Yeni Açık'a girmek için erkenden kuyruğa girmek lazımdı. Saatlerce kuyrukta bekleyip, içeri girdikten sonra yorgunluğun unutulmaya başladığı dakikalar başlıyordu. O kadar gürültünün, hengamenin içinde kendimizi dingin hissettiğimiz anlar.
Her şey güzeldi, çirkin Kapalı hariç. Efsane Beşiktaş Kapalısı localar uğruna yok edilmişti. 1 sene sonra bir nebze değişecekti. Şeref Bey'de gördüğüm en kötü manzaralardan biridir localı Kapalı.
Samsunspor maçı ile başlayan travma günleri devam ediyordu. Tamam ya da devam maçıydı. Tribünler coşkuluydu, her yerde bir pankart. F.Bahçe tribünleri o zamanlar (hangi maç anımsamıyorum) "Adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan" pankartını açmışlardı. Ona istinaden maç öncesinde " Bir pankart da Verheugen'e aç, Avrupa Şampiyonu ol Fener!" pankartı açılmıştı Yeni Açık'ta.
Nostalji forma ile çıkmıştık sahaya. Bizim adımıza güzel sahneler bunlardan ibaretti. Sonrası zulüm. Maç boyunca top falan oynamadık, uyuz Serhat iki tane yazdı, yetmedi Tuncay attı. 60 dakikada bitmişti her şey. Sonrasında İlie'nin golü ile sadece skor değişti.
Canımı yakan maçlardan biri olmuştur. Mücadele bile etmemiştik, öyle anımsıyorum. Dönüş yolu da maç kadar zordu. Onca yorgunluğun üstüne, tribünde kahrolmuştuk. Yetmemiş, otobüsün fotosentez yapan muavini ile girmiştik birbirimize.
Not: Fotoğrafları her seferinde dikkat edip, düzgün koymama rağmen taramada hafif yamuk çıktı. Aynı fotoğrafı 3 defa tarayıp, sonuç değişmeyince böyle eklemek zorunda kaldım.
3 yorum:
Universite sınavıma gircektim bir kac gun sonra. Antalya'dan maca gelmiştim moral olsun diye. Yeni açıktaydım bende, 2 tane abimle beraber. Cok guzel moral oldu!! Biz sadece sevmeye devam ettik.
Aslında biz gerçekten sevinmek için sevmedik, sevmiyoruz..
Herşeyin değişeceğini inandığımız maçtı bu. Ama meğer herşeyin başladığı maçmış...
Hiç bir inancımız yoktu diye hatırlıyorum maç öncesi ya da maç sırası. Fener oynadı da oynadı maç boyunca. Biz ise seyrettik. Numaralı anında karıştı, kavgalar çıktı. Sonra başkana küfür edilmiş falan filan...
Samsun maçında ilk defa bir Beşiktaş maçından erken çıkmıştım dakikalar önce. O gün bitti aslında herşey. Yıldırım Demirören ile kankası devre arasında istifa, İlhan'ı yolla Japonya'ya sonra maçlar masa başında kazanılıyormuş cümlesi, Rize maçında tekrar edilen kart ve hüzünlü son... Ülkenin faili meçhul cinayetleri gibi hiç bilemeyeceğiz o sene yaşananları ve tarihimizi...
Acı...
Yorum Gönder