12 Aralık 2011 Pazartesi

Yalancı Mücadele


Yine bir İBB maçı. Yine puan kaybı. Maça dair olan, biten, olumlu-olumsuz yanlar, oynanan futbol ile ilgili tespitler şu an umrumda değil.

Bir taraftar olarak sahada elde edilen skordan ziyade, saha içerisinde olan, bitenle daha çok ilgileniyorum. Sonuç, en son ilgilendiğim kısım oluyor. Necip'in bugün gol olmayan pasından ne kadar keyif aldıysam, Sivok'un can siparane şekilde - üstelik rakibine faul yapmadan- uzanıp, uzaklaştırdığı top da aynı keyfi veriyor. Yine Sivok'un yanlışlıkla Egemen'in yüzüne gelen tekmesi sonrası, suratında oluşan "kahretsin" ifadesini seviyorum. Pektemek'in Gençler deplasmanında gol attıktan sonra sevinmeyerek, eski takımına olan saygısını göstermesini saygıyla karşılıyorum. Aynı Gençler'in 0-2'den durumu 4-2'ye getirdiklerinde sevinçlerini olgunluk düzeyinde yaşamalarını takdir ediyorum. Ligin yeni ekibi olan Orduspor'un, bizle oynadıkları müsabakada ilk dakikadan itibaren kimliklerinin dışına çıkmamalarını alkışlıyorum. Üstelik mağlup duruma düşüp, ardından beraberliği yakaladıkları halde taviz vermediler bu durumdan. Bunların hepsi birer kimlik, kendini ifade şekli bir nevi.

Bir de işin İBB kısmı var. Dillendirdiğimiz zaman, "adamlar, sürekli sizden puan aldığı için böyle diyorsunuz" diye eleştiriliyoruz. Bunu da bir yere kadar kabul edebilirim. Lakin bir çırpıda yukarıdaki örnekleri vermişken ve daha buna benzer yüzlerce örnek verebilecekken, böyle bir eleştiri büyük haksızlık. Aynı oranda samimiyetsizlik. Vaktiyle Kocaelispor süper ligde iken, belalımız olduğu dönemler olmuştu. İçeride, dışarıda çok yakmıştı canımızı. Ama hiç hatırlamam İBB ile aynı kefeye koyup, söylendiğimizi. Hakkını vermişizdir. "Ulan yine canımıza okudular, vay arkadaş" diye söylenmişizdir. Aynı şekilde Gençlerbirliği ve Bursaspor'un ters geldiği seneler olmuştur. Yine hatırlamam bu derece sızlandığımızı.

İBB, hakikaten içeride, dışarıda oynarken zorlandığımız bir ekip. Hep mücadele dendi, emek dendi, istikrar dendi. Bugünden sonra bir daha bu ifadelerle İBB tanımı yapan olursa, değil tartışmak, dinlememek benim için en yararlısı olacaktır. Bir takım, henüz ilk yarıda kale vuruşlarını gecikmeli kullanıyorsa, sıradan fauller sonrası ayağa kalkmıyorsa, oyunu soğutmak için her türlü şeyi deniyorsa, bunun adı mücadele ve mücadele sonrası puan kazanmak değildir. Ahlaksız iş anlayışıdır. "Adamlar, Beşiktaş karşısında 1 puana razı şekilde oynuyor, buna göre oynuyor" demek de işin kolayına kaçmak. İBB oyuncuları, sahada mücadele edip, bunun sonucunda kazanmaktansa, oyunu soğutup ve çirkinleştirip, bunun avantajlarını elde etmeyi tercih ediyor.

Abullah Avcı, İBB'nin başında bulunduğu süre içerisinde kendi kimliğini doğal olarak takımına aşıladı. Mevcut tavırları yüzünden Şeref Bey'de hep tepki gördüler. Durumu "sindirememek" olarak değerlendirdiler. Lakin Şeref Bey'de hakkıyla bizi yenen takımları alkışlayarak uğurladığımızı görmezden geldiler. Aynı Avcı, kupa finali sonrası havaalanında taraftarlarla çıkan kavga sonrasında "burada kaybetmedik" diyebilecek kadar ahlaksız bir söylemde bulunmakta çekinmemişti. Onun bu söyleminin sahada yer alan şeklini de İBB'nin mevcut oyun anlayışı olarak değerlendiriyorum ben. O yüzden bugün kaybedilen 2 puandan ziyade, böyle bir takıma karşı 2 puan kaybetmek canımı sıkıyor. Rakibine saygı duymayan, ikili dialogların tamamında elleri, kolları çalışan, çimin kokusuna bayılan bir ekibe 2 puan vermek, onların karşımıza "rakip" sıfatıyla çıkmaları, istikrar, mücadele diye övgü almaları ve hak etmeyene karşı puan kaybetmek bu işin adaletsizliği.

Şeref Bey'de alkışlarla uğurlayacağımız, hakkını vereceğimiz rakiplerin daha çok olması dileğiyle.

Not: Fotoğraftaki Ernst'in yüz ifadesi, benim tam da bu konuyla ilgili öeehh tepkime uygun.

5 yorum:

ozan dedi ki...

çok güzel yazı, üzerine ekleyecek yorum bulamadım ağzına sağlık hocam.

Ömer dedi ki...

İnsan düşmanın bile delikanlısını versin diye boşuna dememişler. Bunlar düşman ama oraları buraları da ayrı oynuyor maalesef...

Şairler Parkı dedi ki...

@ozan
Teşekkürler Ozan.

@Ömer
Yiğidin hakkını teslim etmekten çekinmeyiz. Yeter ki yiğit olsun.

Ege

Unknown dedi ki...

Yazın çok güzel olmuş,ellerine sağlık.Maçı izlerken ben de benzer şeyleri hissettim. 87.Dakikada golü yemek canımı çok sıktı. Bu kadar üst üste zorlu maçları atlatan takımımızı kutlamak gerek gerçekten. Yorgun olmasaydık 2.yarının sonlarına doğru farkı 2ye çıkartıp maçı öyle kapatırdık. Sağlık olsun...

Şairler Parkı dedi ki...

@Baggio
Teşekkürler Baggio. Takıma dair söylenecek, eleştirilecek çok şey olabilir. Lakin hakikaten işin futbol kısmını önemsemiyorum şu an. Bu kadar yoğun tempoda, son 5 maçta 4 galibiyet, 1 beraberlik aldık. Takdir ediyorum çabalarını.

Ege