12 Ocak 2012 Perşembe

Beşiktaş'ın Kadınları

Dün geceyi tek kelime ile ifade edemiyorum. Daha doğrusu ne söylesem eksik kalacakmış gibi geliyor. Eksik kalsın istemiyorum. Layıkıyla anlatalım, bilmeyenler de bilsin istiyorum.

Takım, bazen kötü gider. Şampiyonluktan erken kopar, sahadaki takım ışık vermez. Buna rağmen hiç şikayet etmeden maçlara giden bir kitle vardır. Sahadaki oyuna aldırış etmez, Beşiktaş'a odaklanır sadece. En çok o halini severim tribünün. Resmen acıdan keyif alan, o acıyla daha çok bağlanan insanlar. Skor taraftarlığı yapmaz, Beşiktaşım Benim en yüksek sesle söylenir. Tüm stad dolu değildir; lakin doluymuşcasına ses çıkar. Hah işte dün gece öyleydi. Hava çok soğuktu, tüm stad dolmamıştı. 3000 kişiydiler ama alayına yettiler. Beşiktaş tribünü denilince kemikleşmiş bir yapı olduğunu gösterdiler. Bir arkadaşımız saymış, 33 farklı beste söylenmiş dün. Rakamdan ziyade, duruma hakimiyetleri mühim.

Tribünümüz, son yıllarda kan kaybetti inkar etmiyoruz. Yolunda gitmeyen çok şeyimiz var, görmezden gelmiyoruz. Bu kadar olumsuzluk arasında oksijen ve umut olmayı başaran ablalarımıza, arkadaşlarımıza, kardeşlerimize, annelerimize teşekkürü borç biliyoruz. Beşiktaş tribünü işte bu kadınların abisi, kardeşi, evladı, eşi.

Beşiktaş hayattır ; hayatta Beşiktaş!

5 yorum:

yürü güneşe dedi ki...

Üçlü, efsane, gündoğdu gibi geleneksel besteler, kurabiye fener, merdivenden yukarıya kaçanlar, annene selam söyle galatasaray, iki gelsin iki gibi makara besteler, bir derdim var, sen benim her gece efkarım, yağmurlu bir günde gibi damar besteler. Tribün refleksine sahip olduklarını cümle aleme gösterdiler.

Aksini zaten beklemiyorduk ama nice renkliyi tribüne tövbe ettirecek performansı da beklemiyorduk. Sağolsunlar..

BEERREGULAR dedi ki...

bu teyzenin tshirtünü yaptıralım üstünde kadınlarımız yazsın beyaz üstüne siyah karakalem ne dersiniz?

stalker dedi ki...

demin dha'nın maç sonu görüntülerini (http://www.facebook.com/photo.php?v=116339501821058) izledim. 55-60 yaşlarında teyzenin biri "yanıyoruz yanıyoruz" diyordu ahaha.

biz burada farklı bir olgu var dedikçe burun kıvıran denyolara dünkü 3000 kadın ders ötesi. bu tezi hakikat mertebesine işlediler resmen. 40000 fenerli kadın, forma satışı vs cinsinden tartışmalara girmemek lazım. elma ile armut kıyas edilmez. aramızda bariz bir paradigma farkı var.

oradaki 3000 kadın, kapalının o maçtaki olası cezasız haliyle birebir örtüşecek şekilde "normal"e yakınsıyorsa bi duracaksın, susup bu güzelliğin keyfine varacaksın, bu gururu hissedeceksin. bok atanın da salaklığına güleceksin. formalarınız çokluğunuz sizin olsun, biz buyuz deyip geçeceksin.

Şairler Parkı dedi ki...

@TIKANDI BABA
Annemizin şu fotosu poster olur. As kocaman boyutlarda duvara. Ya da ne bileyim tesislerin duvarına assalar keşke.

Tişört diyince artık aklıma Aziz Yıldırım geliyor:)

Ege

BEERREGULAR dedi ki...

@ege
valla doğru diyorsun abi o açıdan düşünmemiştim. yani bizim kulüp adam olsa profesyonelce yönetse zaten yapılır.. bunu böyle karakalem gibi yeniden şekillendireceksin mesele eskişehirin stat giriş kapılarının eski futbolcular vs isimleri var bir giriş kapısına beşiktaşın kadınları yazacaksın sizin başlık gibi üstünde de devasa boyutlarda bunu koyacaksın şekle gel ondan sonra.. ama işte biz genç ve gerizekalı olduğumuz için büyüklerimiz kulüp yönetmesini de reklamı da formayı da bizden iyi bilirler..