11 Mayıs 2012 Cuma

Utanç ve Gurur



Bu videoyu izlerken çok utandım. 109 yıllık kulübün hentbol takım kaptanı, yöneticisine hakkımızı verin diyor. Utku abi, rica ediyorum diyor, çocukların hepsi aç geziyor diyor. O bunları söylerken, sanki bu takımı bu derece sahipsiz bırakıp, hakkını vermeyen benmişim gibi hissediyorum. Söylediği cümlelerin hiçbir kelimesinde abartı yok. Bu takım oyuncuları, paralarını alamadıkları için bankadan kredi çekti, o krediyi ödeyemedikleri için evlerine o çirkin kağıtlardan geldi-benim adını bile anmak istemediğim-, evliliği zarar gören oldu parasızlığı yüzünden. Yani çocuklar gerçekten çok zor durumda. Utandım, çok utandım. Tek umudum, orada bulunan yöneticilerimiz de utanmıştır umarım. Evet hali hazırda onların bir suçu yok; fakat düzeltmek, iyileştirmek ellerinde.

Utancımın yanında garip bir şekilde de gurur var. Saha dışı ile saha içini karıştırmayan oyunculara sahip olmanın gururunu yaşıyorum. Parasını alamadığı için bunu sahada ödetmeye kalkmayan oyunculara sahip olmanın gururunu yaşıyorum. Yöneticisine şikayette değil, ricada bulunan bir oyuncunun kaptanımız olmasına gururlanıyorum. Dünya'nın en beyefendi hocası Müfit Arın'ın yeni yönetime sırf o an yanlarında oldukları için teşekkür etmesinin gururunu yaşıyorum. Takımı ve yöneticileri hep beraber "Beşiktaş" demeye çağırmasına mest oluyorum. Aylardır para almayan yabancı oyuncumuz Zelic'in şampiyon diye haykırmasına gözlerim doluyor. Orası küçücük bir soyunma odası, şampiyonluğu şampanyalar patlatarak kutlamıyorlar. Biz, üzerimize düşeni yaptık, siz de yapın diyorlar.

Beşiktaş'ın kendi içerisinde bu denli dramatik bir hikayesi varken, futbol takımının başarısızlığına istinaden yapılan yorumlar da "paralarını alamıyorlar" artık geçerli bir not değil benim için. Kulübümün bütün şubelerinin oyuncularının ödemesini düzenli almalarını isterim. Bu sözleşmeleri tek taraflı yapmadılar, verilen sözler tutulsun isterim, haklarını alsınlar. Lakin, haklarını ararken ahlaklı olsunlar da isterim. Hükmü sahada uygunsuzca kessinler istemem. Çünkü bir taraftar olarak paralarını alamamalarının sorumlusu ben değilim, nice arkadaşım da değil. Haklarını alabilmeleri için taraftarlar olarak yanlarında oluruz, destek veririz. Parasını alamadığı halde sahada mücadele eden oyuncuyu baştacı ederiz. Fakat yalandan rol keseni, yalandan sakatmış gibi davrananı, saha içerisinde kendi kuralları ile hareket edeni de unutmayız. Artık unutmayız. Çünkü bizim gözlerimizi açan bir hentbol takımımız var.


2 yorum:

julien dedi ki...

mükemmel bir tespit dostum. bir kez daha gurur duydum beşiktaşlılığımla.

bu sezon sahada iyi işler yapamamış olabiliriz ama bir sezon için çok fazla badire atlattık, kızamıyorum da o yüzden. ve neyse ki badirelerin en büyüğünü atlattık(:

özlediğimiz günler gelecek eminim sen ben ve biz oldukça

Unknown dedi ki...

Herşey bir yana da ben kaptana hayran kaldım. Kaptan dediğin böyle olur. Keşke her branşta böyle kaptanlarımız olsa. Hakedenler taksa o pazu bandını