3 Temmuz 2009 Cuma

Transferlerimize Zoom ve Geniş Açı'dan Bakış


Futbol sezonunu şampiyonlukla bitirdikten sonra kendi adıma yorucu geçen bir seneyi '' en sonunda bitti'' diye yorumlamıştım. Gülüp eğleneceğimiz bir transfer sezonu beklerken, Şampiyonlar ligine direk katılacak olmamız ve geçen seneden bir hatıratımız bulunduğundan taraftarın çok doğal olarak beklentileri yükseldi. Güzide spor basınımızda hergün ana sayfasından atmaca haberlerle buna çomak tutmaktan eksik kalmadı.

Sezon bitmeden ismi geçen Fink ilk transferimiz oluyordu. Ernst iyi çıktı bir Alman daha alalım mantığıyla bonservesi elinde olan Fink'i tranfer etmek yönetimin en anlamlı hareketiydi. Genelde bonservis parası olmadı imza parası saçmak yönetimin alışagelmiş tranfer politikasıydı ama bonservis vermeden oyuncu almak yeni yeni akıllarına geliyordu. Cisse'ye emekleri için bir teşekkürü borç biliriz. Ama Ernst ile yükselen futboluyla Cisse'yi hatırlamaktansa Ernst öncesi Cisse'yi hatırlamayı yeğlerim. Ernst yanındakinin oyununu pozitif yönde etkileyebilmiştir ama Cisse Ernst öncesi öyle birşey yapamamıştır. Ernst'in yanına şimdi kimi koyarsan koy Fabian abimiz Din,Dil,Irk ıyrımı yapmadan yine yanındakinin futbolunu etkileyecektir.

Tranfer sezonunun ilk ismi Erhan; gelecek vaad eden ve bu vaadini kadroda ilk 11 garantisiyle iliştiren Aydın Karabulut'la takas edilerek gerçekleştirildi. Aydın'la ilgili düşüncelerim bu blogun ilk postlarından biri olmaktadır. O günden bugüne çok şey değişmediği için gitmesi çok üzücü değildir. Ama yeteneklerini inkar etmemek gerekir. Umarım iyi bir yerlere gelir, kafasındaki takıma gideceğini pek düşünmesemde.

Serdar Kurtuluş ve Gökhan Zan henüz takımdan gitmemişti Erhan transfer edildiğinde. Kadroya yedek oyuncu aldığımız görüşü biraz baskındı. Şimdi oradaki tek rakibi ileriye çıkışlarında tehlikeli olduğu kadar kadar orta açma konusunda ise Deli'nin yolunda ilerleyen Ekrem Dağ. Sahadaki savaşçı futbolu ile her zaman Beşiktaş'ın kadrosunda kendisine yer bulabilecektir. Sağ açık oynadığı zamanlarda daha faydalı olduğuda gözükmüştür ama Nihat-Holosko-Serdar Özkan varken bu sene orada oynaması imkansızdır. En iyi ihtimal Erhan ve Ekrem'in sağ bekte dönüşümlü oynayacağıdır. Bu bakımdan Erhan tranferi kağıt üzerinde iyi bir transferdir. Ama Beşiktaş'ın kalesi deniz tarafındaki kale ise kapalının gözünün önünde olan sağ kanat oyuncularımızdır. Orayı koridor gibi kullananları severler koridor gibi kullanılmasına izin verenleri değil. Örnekleri bolca mevcuttur.

İsmail Köybaşı ve Rıdvan transferi bir gecede gerçekleşti. İsmail ile uzun zamandır ilgilendiğimiz zaten medyada yer alıyordu. İbo'nun yaşı hatısı sayılır eli öpülecesice bir rakama ulaşmıştı artık. Bu sefer oldu dediğimiz sol bek tranferimiz 3 maçtan fazla dayanmıyordu Üzülmez'in tecrübesine. Ne sol bekler üzdü bir tek kendi üzülmedi orada Deli. İsmail'in oynayacağı bölgede kendine en yakın oyuncular stoper olarak Sivok-Ferrari ( büyük ihtimal ) önünde Tello, önliberoda Ernst, Fink, kalede Rüştü. Hepsi kalitelerini ispatlamış oyuncular. İsmail burada kendine güvenerek ya yerini garantiler ya da ''yedek kulübesinden Üzülmez''i izleyen Sol bekler 10'' olarak serideki yerini alır. Bu sefer olacak diyerek içimizi ferah tutmak şimdilik en iyi seçim.

Rıdvan ile ilgili şimdiye kadar hiçbir duyumum yoktu çoğunluk gibi. Karşıyaka taraftarı bir arkadaşıma transfer ettiğimizi söylediğimde şaşkınlığı beni meraklandırmıştı. Rıdvan için birçok teklif gelmesine rağmen kulübün satmaya yanaşmadığını bu transferin ancak borç batağında olan Karşıyaka kulübünün nakit para ihtiyacını karşılamak için gerçekleştirebileceğini söylüyordu. Ümit nilli maçlarda izlediğim kadarıyla ileriye bindirmeleri, kısa ve uzun pasları oldukça başarılı. Fizik ve en önemlisi mental olarak eksiklikleri var. Asli görevi olan kademedeki ilk müdahaleleri yeterli değil ve özgüven fazlasıyla mevcut olduğundan çok basit hatalar gerçekleştirebiliyor. Bu haliyle Ekrem'i andıran bir futbol stili var diyebiliriz. Bu sene ilk 18'de kendine yer bulamaması ve sadece Türkiye kupası ilk grup maçlarında oynaması yüksek
ihtimal. Bekleyip göreceğiz. Yanılıyor olmam beni sevindirir.

Adı Ferrari tranferi Düldül. Ege bu akşam telefon edip Ferrari'yi almışız neden haber vermiyorsun dedi. Bir haftada bu adamı 3 kere aldık diyebildim. Ferrari ismini basına erken sızdırmakla hata etmiştir yönetim. Olası bir transferin gerçekleşmemesi durumunda bir hayal kırıklığı yaşanacaktır. Ben bile Pes oyununda aldım hemen Beşiktaş'a arkadaşı. Gelmezse bir daha çıkartamam kadrodan. İlle de İtalyan stoper olsun ister çamurdan olsun görüşü gayet hakimdir. Sivok ve Zapo ile altın suyuna batırılmış stoper transferini gerçekleştirdik. Ferrari ile altın bir transfer gerçekleştireceğiz. Burada lafı geçmişken Zapo'ya değinmek lazım. İlk geldiği günlerdeki performansı önceki senelerden gözü körelmiş Beşiktaş taraftarının gözünü boyamadı desek yalan olur. Zapo ile ilgili en erken teşhisi koyan Stalker arkadaşı buradan kutlamak gerek. Sivok iyi ama arkadaşları kötü tadında Zapo'yu beğenmediğini çok öncelerden dile getirmişti.
Zira Metalist maçındaki kötü oyunu kafamızdaki Zapo'nun koca bir yalan olduğunu bize göstermişti. Ama ah o gollere sevinmesi, yedek kulübesindeki halleri yok mu ? İnsan ona üzülüyor işte. Ferrari - Toraman ya da Ferrari - Sivok her türlü iyi ikili olacaklardır. Ferrari'li Toraman ligde iyi işler çıkarma ihtimali yüksek ama CL'de hafif kalır.

Delgado'nun ameliyat nedeni ile sahalardan uzak kalması bir transfer daha gerçekleşebilir hissi uyandırıyor. Şu anda ki kadro ile Delgado beklenebilir. Delgado her sakatlandığında oraya bir adam alırsak çıkılmaz bu işin içinden.

Nihatla ilgili gerekli postları atmıştık. İnanıyorum ki çok şeyi değiştirecektir. Serdar Özkan'ı şu takıma tekrardan kazandırması bile ihtimaller arasındadır. Denizli'nin Nihat'ı nasıl kullanacağı ise muammadır. Sağ açık, forvet arkası, forvet . Nihat'ı çeşitli varyasyonlarda izlemeye hazırlıklı olunuz. Nihat orada oynar mı kardeşim içerikli köşe yazılarınada !

Nihat keşke geri gelse, Carew'i satmayacaktık adamım gibi temenni ve pişmanlık belirten sözleri 2 sene sonra Bobo için kullanmamak için; Süper lig hiç Bitmesin Bobo hiç gitmesin ...

Transferde bu sene izlenilen olumlu adımlarda Denizli'nin etkisi olduğunu düşünmemek imkansız. Tabi transferin son gününe kadar sağ kanada bir adam daha tranfer yaparlarsa ya da bir orta saha oyuncusu alıp aslında biz onu sol kanat oyuncusu diye aldık derlerse, Denizli'nin transfer üzerindeki etkisi isimli tezimizi çürütebilir yönetim.

Gece gerçekleşen transferler bu senenin modası. Ayık kalın sayın Beşiktaşlılar ...

4 yorum:

Tunç Bozacılar dedi ki...

ogan tarhan g.sarayın kadrolu scout ekibinden birisi . çok iyi bir abimin çok yakın arkadaşıdır . denizli rica ediyor defansif midfielder diye geçen senenin devre arası ogan tarhana (çorba oldu lan:) , o da fabian ernst diyor ; sonuç ortada .

şimdi ferrari transferinde başrolde yine aynı isim ; ogan tarhan . bldiğim kadarıyla ogan denizlinin elinde doğdu ve çocukluktan beri tutuyor bu çocuğu . pırlanta gibi kalbi var diyorlar taa izmirden gelen haber bu yönde . başı sıkıştığı zaman ve futbolcu soracağa zaman bir telefon uzaklığında ogan tarhan . hatta duyduğum kadarıyla dedikodu değilse ; yönetime söyleyip fabiab transferi için komisyon bile verdiriyor resmi menejer olmasa da ...

sözün özü ; ogan tarhanın olduğu işe güveniyorum ben . haldun üstünel de aynı adam agüvenip ters köşe yapıyorsa ve tavsiye ttikleri hep tutuyorsa referans sağlamdır .

ayrıca ogan tarhanın yanındaki , ali (soyadını unuttum) , erdil arpacıoğlu ve mario berk hakkında bir sürü şey kulağıma geliyor bunları da en yakın zamanda blogdan paylaşırım . mesela ali bey noumayı getiriyor ama kheletsovu da :)

ertuğrul sağlam ile ağız dalaşında girdiklerinden bu 3lü (ali-ogan-erdil) beşiktaşa transferde söz sahibi olamıyorlar ve yd bunları kovalıyor . karşılığındaki transferler bakarsak , gordon , higuain , zapo - sivok (10 m.) ve benzeri ...

ulan amma uzun yazdım , kendi blogum olsa bu kadar olmaz ...

sevgiler ...

not : (nacizane) az yazıyorsunuz , artırın yazılarınızı allahaşkına ... hadi kaçtım :)

Şairler Parkı dedi ki...

Geçen sene Ertuğrul'un izin vermediği transferlerde yine bu isim var demektir o zaman. Hyypia mesela.
Ogan Tarhan konusunda şunu söyleyebilirim ki bu İşi bilen birinin yapması sevindirici, kendi scout ekibimizin olmaması düşündürücü.

şu transfer sezonundan kurtulsak yazarızda, transfer konusunda trt gibiyiz. imza atmadan ya da büyük ihtimalle kesinleşmeden yazmamayı yeğliyoruz.

marmara

Şairler Parkı dedi ki...

Türkiye'de kaç takımın scout ekibi var ki? Bizde işleyiş hiçbir zaman olması gerektiği gibi olmamıştır. Çoğunlukla yöneticiler yapmıştır transferleri. Del Bosque döneminde 13 transferimiz mi vardı? 3'ünü hoca aldı sadece.

Ha bir de Khlestov'u çok severdim ben. O da kıymetini bilemediklerimizden bana göre.

Ege

yürü güneşe dedi ki...

* Khlestov'u da severdim ayak içi plase ekolünden Stavrum'u da:)

* Transferler cidden olumlu, düşünsenize takımda bek oynayabilecek o kadar çok adam var ki, daha ne olsun:)

* Yedeklerimiz bile futbolu bilen-patlama yapabilecek çocuklar, kadro kurmakta ben zorlanıyorum. Umarım geçen senek düşeşimiz Ekrem gibi, düşeşler çıkartırız. Sessiz sedasız transfer olan Erhan Güven olabilir mi acaba?