20 Mart 2010 Cumartesi

Sorumlu Mustafa Denizli


Beşiktaş, dün akşam ki gibi puan kaybettiği ve Denizlispor maçındaki adını bilmediğimiz oyun gibi kazandığı sürece sorumlusu Mustafa Denizli'dir. Geçen maç Mustafa Denizli'ye Rağmen demiştim, dolaylı yoldan kötü futbolun sorumlusu olarak göstererek. Şimdi direk söylüyorum.

Maça dair yazılacak muhakkak ki çok şey var; ancak benim için hiçbir önem teşkil etmiyor. Dün akşamdan sonra hala kendime gelebilmiş değilim, şampiyonluk gitmiş-gitmemiş umrumda değil. Beşiktaş, dün akşam sorumlu olduğu kişi tarafından ihanete uğramıştır. Sene sonunda ligi nerede bitirirsek, bitirelim; inşallah Mustafa Denizli'nin gidişine şahit oluruz. İnadım inat diye bir taktik yok futbol dünyasında. (Dayım da benzer şeyler söylemiş)

Koca Beşiktaş, nasıl bir hale geldi ise bir oyuncusu oyundan çıkanca darmadağın oluyor. Bizim için kritik dönemeçler oldu.

1- İçeride oynayacağımız Wolfsburg maçı öncesi Ernst rahatsızlandı. 0-3 yenildik, orta sahamız bir hiçti.

2- Rüştü, Hakan ve Ferrari peşpeşe sakatlandı. Sonuç: Her maç yenilen goller ve elveda Türkiye Kupası.

3- Dün akşam mide spazmı geçirdiği için oyundan çıkan Sivok. Sonuç: Birbirinin aynı yenilen 2 gol.

Bu durum neyle izah edilir, nasıl mantıklı bir açıklaması var bilmiyorum.

Takıldığım başka bir nokta; Anadolu Kardeşliği yalanı. Kasımpaşa tribünleri bu yalanı harika sahneledi dün akşam. Bursaspor'un şampiyon olmasını istemek, takdir etmek, başarısına alkış tutmak ayrı şeyler, dün akşam Kasımpaşa'nın yaptığı ayrı.

Bursaspor ile oynadıkları maç sonrasında " Geldiler, bizi yendiler, helal olsun." diyen bir hoca, bu maç için tek kombine ile çift kişi girebilir uygulaması yapan yönetim, maç boyunca Fenerbahçe imzalı besteler ile sözümona Kasımpaşa'yı destekleyenler, Bursa diye tezahurat edenler.... Nasıl bir sentezse, bunun adı "Anadolu Kardeşliği" oluyor; ancak Kahpe olan İstanbul oluyor. Birisi ya da birileri kahpeliği fena yapıyor orası kesin ama rollerin adlandırılması yanlış.

********

Sabah saat 06.57'de telefon çaldı. Arayan Marmara... Hızlı hızlı konuşuyor, belli ki gizli arıyor. Maç kaç kaç bitti diye sordu. Skoru söyledim, kapattı. Çok daha büyük bir üzüntü duydum. Birçoklarına garip gelebilir , benim için fazla dramatik.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Adam çok inatçı.Yemin etmiş sağ bekde Rıdvan'ı oynatmamaya.Bugüne kadar 50 farklı kadro denedi.Bir tek orda Rıdvana şans vermedi.Başta Necip'e de vermiyodu.İte kaka birileri başının etini yedi de yeni yeni oynatmaya başladı.Adam hala anlamıyor EKREM den sağ bek olmaz,İBRAHİM KAŞ dan futbolcu olmaz.Büyük takımız ama nedense tek forvet çift ön libero ile oynuyoruz.Kazanmamız gol atmamız gerek çıkardığı kadroya bak.Çıldırmamak elde değil.