16 Ocak 2011 Pazar

Oynayın Gayri


Şafak olmuş 111. Yine geldik İstanbul'a. Lig sonuna yetişip işimizi piyangoya bırakana kadar ilk maçta yerimizi alarak son yılların en iştahlı Beşiktaş'ını izleyeceğiz.

Pascal'ın hoca olmuş versiyonu Der Onkel ( almanca dayı anlamına geliyor :D ) sağolsun yıllardır Beşiktaş'ın üzerine sinmiş olan ürkek futbolu lugatımızdan sildi. Haklı olarak ülke futbolunuda eleştiriyor ve bu eleştirisi karşısında yurdum yazarları birden vatan savunması yapar gibi adamın üzerine çullanmaya kalkışıyor. Denizli Fink'le Alex'i kitledi diye 3-0'lık maçı bile tu-kakalamaya kalkışanlar aynı adamlardı. Futbol Şuster ile güzel. Beşiktaş Der Onkel ile daha bir Beşiktaş.

Portekizliler gelmesi ne kadar güzel ise takımda Latin Amerikalı kaypak oyuncu bırakmamakta o kadar güzel olur. Sözüm Bobo için meclisten dışarı. Biz onu Mabedin Avlusunda bulduk. Tigana'nın bize emaneti. S.Özkan ve Batuhan'dan bile daha altyapı Beşiktaşlısı. İcabında çeker gider ama o gol sonraları kaldırdığı parmağını başka bir Toto ligi takımının formasının altında kaldırmaz. Bobo candır-ciğerdir yani, kontenjanıda vardır, krediside. Koftiden Mert ya da Mehmet olmamasıda kaypak olmadığının en güzide örneğidir. Onun kıvraklığı sahadadır. Bobo Dursun, Marco-Marcio ve Çin Malı Brezilyalı Tabata Gitsin.

Cenk denilen güzel çocuk geçsin kaleye. İyi kaleci olmasada olur hep böyle İyi insan olsun yeter. Hakan'ın hep aynı sahneyi oynayan o tavrı yüzünden birgün ''benim yüzümden'' diye dellenip formayı yırtmasından korkmuyor değilim.

Rıdvan ve İsmail'den oluşan iki genç bek hayalimizde el sallaya sallaya güle güle diyor bize. Bu duruma bir tek Üzülmez üzülmez. Bir de toto liginde kendine başka bir takım bulamayacak olan ve asla güven vermeyen Erhan Güven. Üzülmez istediği kadar hata yapsın dokunulmazlığı var, en fazla ibo söyle ne içtin diye geçiştirilir. Ama Erhan 2. yarının tek ıslıklanabilecek topçusu kıvamında. Belki de taraftara bir tane günah keçisi lazım kontenjanından takımda tutuluyordur.

Alman Ernst, hem saçsız kralımız hem maden işçimiz. Seni o yedek kulübesinde görmek koyuyor adama. Sen varken Manuel felan fuzuli , bağlamışız senle otomatiğe zati. Biz senle sevdik ön libero denilen zıkkım mevkiyi. Dar gelir o yedek kulübesi sana.

Sivok bir stoperde olması gereken hünerlerin hepsine sahip neredeyse. Artı olarak ara ara dengesiz müdaheleleri var ki Deli ile aynı bardaktan su içmiş olmasına bağlıyorum. Lakin Toraman Kaptan ne hala tam bir stoper ne de üzülmezin bardağından su içme istihkakı çıkmamıştır. Ama gel gör ki ayarsız enerjisi ile başlı başına izlenmesi gereken bir adam. Ersan-Sivok ikilisisinden bir başyapıt çıkabilir.

Takımın Gerard Depardieu'su Roberto Hilbert. Arada kaynayan adam. Ciğerini soyunma odasında bırakıpta sahaya çıkan çılgın. Daha iyi orta açabilseydin Real Madrid'de oynayacağını belki sen bilmiyorsun ama biz biliyoruz. Olsun. Senin gibi yıkılmayan adamlarda lazım. O alman disiplini denen şeyi size şırıngayla mı veriyorlar bilmem ama senin biraz dozajın fazla olmuş. Orta açamasanda arada gülsün yüzün. Gidecek gibi durma.

Nihat. Gelecek vaad eden genç yetenek olarak sunulmadan sahaya çıkıp çatır çatır top oynayan genç Nihat. Ve yeniden o çocuğu beklediğimiz 32 yaşındaki Nihat. Biz yanlış senaryoya bel bağladık galiba. Tersine bir işleyiş olmadı-olmayacak. Forma o genç Nihat'ın üzerine bol geliyordu, şimdi ki dar geliyor. Bu bile ters orantı. Keşke diyorum keşke o forma yeniden üzerine bol gelse.

Quaresma denilen kırık herif. Liseden arkadaşlarını toplayıp kavgaya giden veletler gibi daha da bir özgüven patlaması yaşıyorsun artık. İyi de sen bu kavga denilen şeyi tam bilmiyorsun ki yırtıyorsun ikide bir adaleni. Siz çete değilinde tayfa olun, kanka olun. 5 çayına gider gibi gidin rakiplerin üzerine. Kırık olmanıda seviyoruz ama sahada olduğun sürece.

Almeida'nın kafa golleri için tripod kursun foto muhabirler. Şutları için ise en fazla kask önerebilirim.

Simao. Portekizliler içinde en güvendiğim, en futbolu bileni ve en istikrarlı olacak olanı. İlk 6 maç içinde sakatlanmazsa lige adapte olur.

Guti. Senin için bir Beşiktaşlı şiir yazmış zamanında, sen daha buralara gelmeden.
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allaha inanmaktır.


Haz.Guti. Bu takıma senin gibisi gelmedi, kolay kolay da gelmez. Senin gibiler yeryüzüne fazla gelmez aslında. Sen hep ol. Sergen olsaydı da koşmasaydı, pas atsaydı derdik daha bir kaç seneye kadar. Ta ki seni görene kadar. Unuttuk Sergen'i felan. Bize futbolun ne kadar güzel birşey olduğunu gösterdin. Biz sağa sola top dağıtan heriflere Paşa demişiz, Fas'dan Baya almışız. Onları izlemişiz. Senin oynadığın futbol sanatın 8.dalı.

Taraftar çıldırdı Takımı görmek istiyor ...

15 gün kadar İstanbul'dayım. ne kadar Beşiktaş sığdırırsak bu kısa zaman dilimine o kadar iyidir. Yeniden merhabalar.

7 yorum:

Bay Kerahet dedi ki...

eline sağlık abi. hoşgeldin.

şafak da bitsin, toptan bitsin bu çile :)

Şairler Parkı dedi ki...

sağolasın bay kerahet

bu izne gelerek sezonu kapattım. Tribünlere 2011-2012 sezonunda dönebilirim. bedelsiz olarak bayburtspor tribünlerine kiralanmam söz konusu.

stalker dedi ki...

ben bu yazıyı sabah kahvaltısından sonra çay eşliğinde tekrar okurum. özledik laaan.

The Eagle Abroad dedi ki...

sayili gun, insallah tez zamanda biter bu hasretlik... yinede haline sukret, bizimkisi askerlik degil amma 98 mayisindan beri gurbetteyiz... o denli hasret, o denli bekliyoruz kavusacagimiz gunu... ustelik bizimkisi sayili gun de degil be usta... neyse... tribunde bizimde nefesimiz ol, sesimiz ol baska birsey istemeyiz...

Şekerli dedi ki...

Sensiz geçen günlerin ............ de/diyelim!

Şairler Parkı dedi ki...

Dayı, şu adamın fotoğrafını çekin bir kısa saçla. Bir daha geçmez elimize bu fırsat. Fiko da geliyor, Buca maçı güzel olur.

Ege

stalker dedi ki...

ahah mesaj alındı yeğen.