30 Ağustos 2011 Salı

Born To Be Wild


Bundan kısa bir süre önce Ultras Project isminde bir proje hayata geçirildi. Kendilerini bağımsız bir sokak markası olarak adlandırıyorlar. İlham kaynakları için şöyle bir açıklamaları var: " Ultras Project’in beslenme kaynağı sokak ve ona ait alt kültürün öğeleridir. İçinde bulunduğumuz toplum dinamikleridir, mensubu olduğumuz tribün ortamı, sevdiğimiz filmler, okumaktan zevk aldığımız yazarlar, dinlemekten ve eşlik etmekten hoşlandığımız şarkılardır. Ultras Project tüm bunlardan ilham alır ve ürünlerine yansıtır." Daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler kendi sitelerini ziyaret edebilir. www.ultrasproject.com

Geçtiğimiz günlerde ben de bir adet tişört edindim. En uygun model de Born to be Wild oldu. İzmir'de yaşayan bir Beşiktaşlı olarak, Beşiktaş'a kavuşma anımın tamamı deplasman tadında. Semte adımımı atıp, Şeref Bey ile buluştuğum ana kadar hep deplasmana gidiyormuşum hissini taşıyorum. Ne zaman ki semtle buluşurum, o zaman ruhum arınıyor sanki. Tişörtü gördüğümde de bunlar düştü aklıma.

Evet, fonda da çalıyor şu an.
Born to be wild
Born to be wild

2 yorum:

ferdinand dedi ki...

aynı başlığı atmışız farklı mevzularla da olsa şaşırdım görünce:) tişörtler güzel ama ben en çok steve mcqueen li olanı sevdim ilerde alırım belki üşenmezsem, hikaye aynı aslında benim de ömrüm ankara-istanbul karayolunda geçti artık eski heyecan eski tadı alamasam da hala güzel:)
bu vesileyle iyi bayramlar olsun, gidilecek daha çok yol var...

Şairler Parkı dedi ki...

Hala güzel olanı kaybetmemek dileğiyle ferdinand. Şayet onu da kaybedersek bizim için fena olacak. Steve Mcqueen'i ben de çok beğendim ama ilk tercihim bu oldu. Çok yakın buldum.

Başlıklar güzel olmuş evet:) "Temsil ettiğin şeyden korkuyorlar."

Ege