1 Ağustos 2012 Çarşamba

Serpil Hamdi Tüzün:Oyuncu Yetiştirmede 10 Hata

Özkaynak denildiğinde ilk akla gelen isim olan Serpil Hamdi Tüzün, Türkiye'de genç oyuncu yetiştirilirken, en sık yapılan 10 hatayı söylemiş. Yönetimin yerinde olsaydım, göreve geldiğim günlerde ilk yapacağım işlerden biri kıymetli hocayı göreve getirmek olurdu. Onun tecrübesinden, bilgisinden faydalanmamak, bunun akla gelmemesi anlaşılır değil. Üstelik Beşiktaş tarihine ismi büyük harflerle kazınmışken.

Hocaya göre:

1- Ana amacın gözden kaçırılması: Ana amaç, profesyonel takımın eskisinden daha iyi olmasıdır. Profesyonel takıma yansımayan başarı, başarı değildir.

2- Akademi Ligi'yle zaman ve para kaybedilmesi: Okyanuslarda köpekbalığı, balina ve bunlara benzeyen diğer balıklar arasında var olmayı başaracak balıkları akvaryumda üretemezsiniz. Akademi Ligi akvaryumdur, profesyonel liglerse okyanus. Bu noktada kilit sözcük "deneyim"dir.

3- Bu işlerin Avrupa'da daha iyi yapıldığının sanılması: Yüzyılların Avrupa korkusu, aşırı Avrupa hayranlığına dönüşmesin. Bu alanda İngiltere'nin önemli isimlerinden John Cartwright, 1970'lerdeki genç takım çalışmalarını cinayet olarak tanımlıyordu. Haklıydı. Avrupa'nın en önemli antrenör eğitim merkezlerinin hala anlayamadıkları birçok nokta var. Büyük resmi yok sayan Coerver Metodu'ndan, Mourinho'yu bile esir alan Grid Training Drilleri'ndan bir türlü vazgeçemediler.

4- Kariyer planlaması yapılmaması: Ajax vaktiyle bunu başarıyla uyguladı. Ürettiği genç oyuncuları her yıl vitrine çıkarıp, Avrupa pazarına sundu. Bu noktada kardeş takım uygulaması işe yarayabilir.

5- Futbolcuların okulu boşlaması: Önemli ilke budur. Futbolcular, liseyi mutlaka bitirmelidir. Yüksek tahsilde spor akademlerine öncelik verilebilir.

6- Avrupa korkusu: Maçlara yenik başlanmasın. Özgüven çok önemlidir. Bu da ancak yaşayarak elde edilebilir.

7- Amaçtan uzak pas yapılması, çalım atılması: Bunlar amaca, yani gol atmaya yönelik olmalıdır. Çok pas yapmak tehlikelidir. Şimdi gençlerin buna özendirilmesini çok tehlikeli buluyorum.

8- İstatistiklere kanılması: Futbolda, özellikle özkaynak düzeninde paslarla ilgili istatistikleri aldatıcı buluyorum. Amaca yönelik kullanılmıyorsa, topa sahip olma oranının hiçbir önemi yoktur. Kişiler ve takımlar hakkında yanlış fikir verir. Çok pas yapan, iyi oynuyor sonucuna varılmamalıdır.

9- Genç takım antrenörlerinin görevlerini basamak olarak kullanması: Genç takım antrenörleri, görevlerini kısa bir zamanda başka bir görevi kapmak amacıyla kullanmamalı. Çünkü yaptıkları iş çok önemli. Umarım bunu bir gün kulüp yöneticileri de anlar.

10- 5'e 2 egzersizlerine takılıp kalınması: Böylece oyuncular yanlışı öğrenir. Çünkü dar alandan çabuk çıkmak ve topun verildiği noktada çabuk oynamak hayati ölçüde önem taşır. Büyük resim hiçbir zaman gözden kaçırılmamalı. Barca modasına rağmen! Sahanın küçük bir bölümü kalabalık ise bu durum sahanın büyük bir bölümünün tenha olduğunu gösterir. Akıllı iş kalablıkta kalmak değil, oyunu çok çabuk tenhaya taşımak ve oradan işi bitirmektir.

Kaynak: FourFourTwo / Temmuz 2012

Hiç yorum yok: