23 Kasım 2008 Pazar

İstiklal'de 15 Dakika




Akşam işten çıktığımda, yağmur ve fırtınadan nasibini almış bir istiklal caddesi vardı.
Ama yine de direnmeye çalışan, canlıyım her daim dercesine. Herkesin elinde bir şemsiye, şemsiye satıcılarının önünde kuyruklar...
Sağlam,kırılmaz diyor şemsiyeci malını tanıtırken, gülümsüyor yerde kırılmış onlarca şemsiye. Cadde boyu yerde ki kırık şemsiyeler ve ellerde fırtınaya dayanmaya çalışan şemsiyeleri izleyerek geçtim. İnsan sesleri ve yağmur sesi birbirine harmanlanmış. Caddenin sol tarafında ki bir mağaza da Hatırla Sevgili müzikleri, sağ tarafta Issız Adam müzikleri çalıyor.Yağmura rağmen hala birbirlerine sulu şaka yapmaya çalışan gençler, meraklı bakışlar arasında kayboluyor gözlerden. İleride bir kavga çıkmış, polis orada bitiyor hemen. Bir çocuk kaybolmuş, abisini arıyor. Salih abi salih abi diyerek yaşlı gözlerle isyan ediyor . Kalabalığın çoğu umursamıyor. Yağmur yağıyor, çocuk ıslanmaya aldırmıyor, abisini arıyor. Çocuğun çaresizliği, hatırla sevgili ve ıssız adam müzikleri, yağmur ve fırtına, polisler ve kavgacılar, seyyar satıcılar ... Çocuk abisini buldu sonunda, daha doğrusu abisi onu buldu. Sarıldılar bir filmin son sahnesi gibi. Her daim film gibi yaşayan İstiklal caddesinin akşam saatlerinden sadece 15 dakika ...

Hiç yorum yok: