19 Kasım 2008 Çarşamba

Omuz Omuza


Dün şehirin havası pek bilmediğimiz tattaydı. Ekşi, acı...Su içsen de geçmeyeceğini bildiğin şekilde. Bir tarafta sevdasının peşinden giden Özgür, bir tarafta direnmeye çalışan Anıl. Her ikisinin de güzel öyküleri vardı eminim. Ve her ikisi de annelerinin biricik oğluydu.

Ülkede taraftarlar potansiyel suçlu muamalesi görürken, bireysel silahlanmaya ses çıkaran yok. Ses çıkarılmadığı için kaybettik Özgür'ü. O yüzden Karşıyaka Çarşı'sı bugün çok mutsuz. O yüzden deplasman kovalayan herkes benzer tehdit altında. Suçlu, kötü insan diye lanse edilen taraftarlar gösterdi yine insanlığını. Her ne kadar farklı da olsa rengimiz, acılarda en büyük destekçi biziz denildi. Layıkıyla bir "Omuz Omuza" izlettirildi.



Dayan Koca Adam dedi arkadaşları, sesleri duyuldu, Dayan Koca Adam dedik. İlik haberi geldi, oh be dedik. Sıra sende Anıl diye bekledik. Anıl kardeşimiz dayanamadı. Cenazede annesi "Şimdi ben onun anıları mı ile yaşayacağım, bugünler için mi adını Anıl koydum" dedi. Bir şey diyemedik.

Kardeşlerimizin ruhu şad olsun. Aramızdan ayrılırken bile çok şey öğretip, yaşattılar bize.

Hiç yorum yok: