22 Mart 2009 Pazar

Liderlik Rötar Yaptı


Kadroları görünce şaşırdım. Yine kritik bir maç öncesi Mustafa Denizli değişikliğe gitmiş. Bir önceki hafta oynadığımız Gençler maçındaki Toraman-Sivok/Ernst-Cisse kuZrgusu bozulmuş. Gayet de keyif almıştık. Denizli ne düşündü de bu yola gitti, tahmin etmek zor. Zapotocny'yi seviyoruz, sevdiğimiz oyuncuları da eleştirmeyi pek beceremiyoruz. Ancak Zapo beni fena halde endişelendiriyor her maç. Defansın arkasına atılan topların birçoğunda Zapo'nun imzası oluyor. O yüzden Sivok o bölgede Toraman ile daha verimli.

Sivasspor'u mağlup etmenin yolu orta sahada hakimiyeti elde tutup, bol pas yapmaktan geçiyor. Maçın ilk 20 dakikasında Sivas'ın baskısı vardı. Fakat bu baskı kalemizi abluka altına almaktan çok, hata yaptırmaya ve kendi yarı sahamıza hapsetmekle ilgiliydi. Bu dakikalardan sonra ilerlemeye başladık. Ve zaman zaman gerçekten iyi top çevirdik, o sürede gol bulamamak aslında ikinci yarının nasıl ilerleyeceğini gösterdi.

Her iki takımın gündüz oynanan Trabzonspor maçının sonucundan etkilendiği görülüyordu. Eğer Ts puan kaybetmese idi daha dişe diş bir mücadele olurdu sanırım. Gençler maçını oyuna sonradan giren Yusuf ve Holosko'nun artıları ile kazanmıştık. Bu maçta ise sonradan yapılan hamleler pek etkili olmadı. Holosko yine sonradan tercih edilen adam olsa idi daha iyi olurdu var akıllarda. Öyle yapsa, böyle etse...se,sa'lar ile olmuyor ne yazık ki. Beraberlik kötü skor olmamasına rağmen lider olma avantajını elimizden kaçırdık. Geride kalan maçlarda Sivas'ın puan kaybedeceğine inanmama rağmen, kendi işimizi kendimi yapmaktan ziyade şimdi başkalarına bel bağlayacağız.

Gelelim işin Sivas tarafına. Fizik güçleri yüksek fakat aşırı sert oynuyorlar. Bu sertlik futbolunca içinde var gibisinden bir açıklamayı da kabul etmiyorum. Zira hayır böylesi yok. Hakem de sağolsun bu sertliğe göz yumdu. Fakat tek taraflı olarak. Bobo makasa alınıyor, faul vermiyor. Parmaklar havada uçuşuyor, Dağaşan denilen adamın yaptıklarına hırs deniliyor.Ee böyle olunca sahadaki oyuncunun verimi düşer haliyle.

Sivasspor şampiyonluk yolunda lider olarak ilerliyor, taraftarı takımı desteklemek yerine Beşiktaş'a küfür etmeyi tercih ediyor. Beşiktaş taraftarı buna yanıt verince asi ve terbiyesiz oluyor. Kimse kusura bakmasın, herkes hakettiği yanıtı almıştır bizden bugüne kadar, alacaktır da.

Taraftarına, hocasına, başkanına verilecek en güzel yanıt oradan 3 puanla dönmek olacaktı, ne yazık ki yapamadık, sene sonunda yüzümüzü güldür Beşiktaşım...

2 yorum:

yürü güneşe dedi ki...

Sivas tipik orta sıra İtalyan takımları gibi oynuyor. Bir şekilde atıyor ve alan daraltarak, sert oynayarak üstüne yatıyor. O yüzden kazanması gereken stresli maçlarda çuvallıyorlar. Dediğin gibi Sivas illa ki tökezleyecek, o yönden çekincemiz yok.

Bizim sorunumuz doğru ikilileri bulmuşken bir anda vazgeçmemiz. Ernst-Cisse hayatta bozulmamalı,Zapo-Toraman yerine ise Zapo-Sivok olup Toraman sağ beke,Ekrem öne ya da hiç bozma (ben bile bin çeşit kombinasyon çıkartıyorum) Toraman-Sivok kalsın, ilerde de Nobre-Bobo kalsın. Uzun lafın kısası, bu iş olacak yeter ki doğru ikilileri doğru anlarda bir araya getirelim...

Tunç Bozacılar dedi ki...

25 haftadır takımın başında olan sevgili Denizli 'nin artık değişmemesi gereken şeyleri görmesi gerekiyor .

1-Ernst - Cisse
2-Nobre - Bobo
3-Toraman - Sivok

Bu 6 kişi tahtaya yazılır , kaleye Rüştü , forvete Tello eklenir . Oldu sana 8 . Üç adam daha yanına yazılıp maça çıkılır . Farklı olmak adına saçmalamak Ali Güneş 'in yüzyılda bir gol atması ile mümkündür . Bir daha olmaz zorlama !