8 Nisan 2009 Çarşamba

Hergele


Hafta sonu yaşananlar her şeyin önüne geçti. Haliyle diğer detayları ya atladık ya da ertelemek zorunda kaldık. Ertelenenlerden biri Cangele hadisesi.

Saha içerisinde oyunundan ziyade, kendisine yakın olan oyuncu ya da oyuncular ile didişmede olan futbolcu tipini sevmiyorum, hazetmiyorum. İstedikleri kadar yetenekli olabilirler umrumda değil. Kafalarında sahadaki oyuna dair katkıda bulunmaktansa, rakip oyuncuyu nasıl sinir eder de kendi lehime çeviririm mantığı mevcut. Bu da kısa yoldan hedefe ulaşma mantığı bana göre. Aynı zamanda zafere giden her yol mübahtır anlayışı.

Biz bu hergeleyi ilk önce Sakaryaspor maçında tanımıştık. Runje'ye tükürmesi ile. Sonraları Anadolu kulüpleri ile oynanan maçlarda da benzer aktiviteleri yaptığını öğrendik. Ve nihayet geçtiğimiz hafta sonu yine kendisini hatırlattı bizlere.

Maç boyunca Toraman'la didişti durdu, mücadele anlamında değil. Ağzı durmadı, eli durmadı. Hakem araya girince "ben ne yaptım" tavrına büründü, kaşları Küçük Emrah moduna getirdi. Topsuz alanda Toraman birkaç adım önünde yürürken, arkadan yaklaştı, ittirdi. O da yetmedi, saha kenarından ahlak abidesi olan Tolunay Kafkas duruma müdahale etmeye çalıştı. Toraman'ı uyarmaya kalkarak. Toraman da ne var hocam dedi sert bakışla. Hakikaten ne var hocam? Sen kendi oyuncuna baksana. Sana mı düşüyor Toraman'ı uyarmak. Yahu bir de savunduğun adam Cangele.

Maçın sonlarına doğru Rüştü dahi çileden çıktı. Böyle benzer görüntülerde pek görmeyiz çünkü O'nu.Küfürü de bastı, hakem Rüştü'nün zaten var olan sarısına yenisini eklemeliydi. Yapamadı, çünkü Cangele'yi müsabaka boyunca oyunda tutmuştu. Bunu yapmaya çapı yetmedi açıkcası.

Haliyle maçtan sonra Toraman'a sordular durumu, O da anlattı. Anlatmasa da olurdu, çünkü zaten 90 dakika boyunca görmüştük. Nerden bilelim biz bu açıklamaların Kayserispor camiası tarafından sindirilmeyeceğini, gerçeğin bu kadar güçlerine gideceğini. Şöyle bir açıklama yaptı beyzadeler:

"04.04.2009 tarihinde Beşiktaş – Kayserispor müsabaka sonucunda, Beşiktaş Kulübü sporcusu İbrahim Toraman'ın açıklamaları tarafımızdan şaşkınlıkla karşılanmıştır... İbrahim Toraman kendi kaptanını yumruklayan, ayırmaya çalışan menajerine vuran, kulübünden bu nedenle kadro dışı bırakılan, milli takım teknik direktörü aleyhine garip ve seviyesiz açıklamalarda bulunan, birçok maçta centilmenliğe aykırı hareketten kart gören bir oyuncudur...."

Açıklamanın devamı var, ben öncelikle bu kısım ile ilgileniyorum. Savunmaya bak yahu, şaka gibi. Sen oyuncunu savunurken, Toraman'ın seni ilgilendirmeyen diğer mevzuları nasıl bir artı oluyor senin için. Nasıl bir savunma şekli bu? Toraman bunları yaptı, o yüzden o suçlu. Bu açıklama tam bir bel altı vuruşudur. Kaptanını yumruklayan derken neyi kastediyorsun? Peki Cangele'ye yumruk atmama sebebi Toraman'ın kaptanı olmaması mıdır? Gerçekte garip ve seviyesiz olan milli takım teknik direktörü iken, Toraman'ın yaptığı açıklamalardan size ne? Padişahım çok yaşa taktiği ile yaranırız derdinde misiniz?

Velhasıl Emre Belözoğlu, biricik hergelenize kafa kesme işareti yaparken nerdeydi açıklamanız?!

2 yorum:

Tunç Bozacılar dedi ki...

bu açıklama pembe kazaklı hıncal yazısını aklıma getirdi ki ; kravatlıların hepsi böyle be a.q .

Redman dedi ki...

Kesinlikle katiliyorum. Ozellikle Fenerbahce'ye neden ayni tepkiyi vermediklerini de ayriyeten ele almak lazim aslinda..