15 Mayıs 2009 Cuma

Güldür Yüzümüzü


O hoş iç huzura ermiş durumdayım. Ve bunun tadını çıkarıyorum. Böyle sabahlara uyanmayı özlemişim.

Gün gayet keyifli geçti. Yoldan gelenler ile cümbür cemaat Alsancak. İstanbul'dan gelenler için alışılmadık manzaralar. Karşılıklı tezahuratlar ile saatleri devirme. Tam o sırada Şeref Stadı yazarı yuki the zorba ile ayaküstü sohbet etme fırsatı bulduk.

Yemek yerken Vedat Özdemiroğlu ile karşılaştık. Alacağız kupayı dedi, kısa ve net konuştu:)



Statların önündeki cümbüşü seviyorum. İnsanların telaşı, atkı alanlar, karnını doyuranlar, bilet peşinde koşturanlar. Çocukların her şeye şaşkın bakışları. Bizimki de ilk defa bir futbol maçına gitti. Amatör şubelerden maça gitmişliği var. Her zaman, hiçbirinin bir diğerinden değerli olmadığından söz ediyoruz. Bununla birlikte o büyük coşkunun futbol maçlarında olması sebebiyle, yaşaması gerektiği konusunda hemfikirdik. İstanbul'a götürmem için biraz daha büyümesi lazım. Her yola çıkışımda küsüyordu. Şimdilik sağlam aldık gönlünü. O'nun ve yaşıtları adına çok seviniyorum. Güzel bir gece geçirdiler, bunu da kolay kolay unutmazlar. Hele ki bir çocuk 2. yarı başladıktan sonra sürekli "Gündoğdu"yu bekliyorsa, asla unutmaz.

Takımın neler yaptığına dair birçok şey söylenebilir. Ama ilgilenmiyorum. Kazanmalıydık, ihtiyacımız olan buydu. Olduğu için de çok mutluyum.



Tabi toteme devam ettik. İlk yarı golü yedikten sonra Taksim ile yer değiştirdik. Olmadı. Devre arasında yerimi değiştirdim, birkaç koltuk üste geçtim, basamakta izledim 2. yarıyı. Diziliş belli: Solumda Marmara (koltukta), arkamda ekipten 2 arkadaş (basamaktalar). Ve kesinlikle yer değişmeyecek. 2.gol gelince ve sevindikten sonra herkes yerlerini geri aldı. Sonrası 3 ve 4 zaten:)

3.golden sonra stadı terketmeye başladı F.Bahçeliler. 8-0'da bile insanların terketmediğini gördü bu gözler. Bahanesi olmaz, olmamalı. Pankartlar emektir, her birinde umut vardır. Onları geride öksüz bırakmanın vebali taşınmaz. "Çok bağırdık, sizi kovaladık"lara değil, buna bakarım.

2006 finalinde Musalla Taşı ile gelmişti kupa, bu sefer Burası Beşiktaş...

Hakan Arıkan, seni ayrı konuşacağım Kartalım benim.

Kapalı'daki "Güldür Yüzümü" pankartı çok güzeldi. 19 yıl sonra 2 defa güldür yüzümüzü be Kartalım!



4 yorum:

Tunç Bozacılar dedi ki...

şu an çilek yiyorum kardeşim ve bu yazıyı okumak inan çok daha keyifli :))) 3 hafta içinde güleceğiz merak etme ....

Cuba Santiago dedi ki...

Yolunu gözlüyor bizimkisi de Ege :)
Beşiktaşı bekleyen çocuklara, yeğenlere, kardeşlere sahip olmak..
Daha 6 sında 7 sinde Gündoğdu'ya ne zaman ses katacağını hesap eden çocuklarımız, kardeşlerimiz, yeğenlerimiz olması umutvar kılıyor beni de gelecek için..

Çok yaşa sen Beşiktaş..

ERKUT dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
ERKUT dedi ki...

Lig'te alınan Fenerbahçe mağlubiyeti sonrası ne yalan söyleyeyim benin adıma umudun tükendiği andı.Son düdük sonrası içimi kaplayan burukluğun tarifini ifade edecek kelime yoktu.O an yaşananları anlamak için yaşamak gerek.İsyan,yıkım,kahır, umutsuzluk.geçen hafta maçları takip etme isteğim bile yoktu.Sivas'ın yenilmesi sonrası direksiyone geöçme fırsatını geri tepmeyen Beşiktaşım hafta içi kazanılan kupa finali sonrası iki hafta içimizi saran karmaşa ve umutsuzluğu dağıtırken inancımız çok daha sağlamlaştı. Bu sezon şampiyonuz. bu şampiyonluk asla ve kati süretle 100. yıl şampiyonluğunun yada 4-3'lük galatasaray zaferi sonrası gelen şampiyonluğun tadını vermeyecek ona eminim ama bu şampiyonluğu o günlerden çok daha fazla ihtiyacımız var.