2 Şubat 2009 Pazartesi

İnat


Kendi evinde, üstelik de çoğu gün gibi yabancı oyuncu sayısında sıkıntı yaşamadığın bir günde tek forvetle sahaya çıkıyorsun. Hafta içi oynanan kupa maçında 2 gol atan Bobo'yu görmezden geliyorsun. Üstelik bu Bobo çok zaman benzerlerini yapmışken. Bunun adı da taktik, sistem, gereklilik olamaz. Ligin ilk yarısında süre alamadıkça ocakta satılır diye düşünüyordum. Elden çıkaramadılar. Şimdi yine forma şansı bulamıyor. Bir forvetin sahaya 11 çıkması için ne yapması lazım? Mevcut oynayan arkadaşlarından daha iyi durumda olması lazım. Peki Bobo, Nobre'den mi kötü, yoksa Holosko'dan mı?

Bu durum öyle bir hal aldı ki tribünler de dahil oldu tepkisini göstererek. Bobo kenarda iken kendisine edilen tezahuratlar sahadaki diğer oyuncuları etkiler. Daha doğrusu Nobre'yi etkiler. Ancak suçlu burada taraftar değil. Şöyle bir geriye bakınca tablo net. Denizlispor'a gol atamıyoruz, onlar kendi kalesine atıyor; Antalya kupa maçında Bobo 2 tane atıyor; bu gece Tello atıyor. Tello'nun attığı da zaten kişisel becerisi, organize olan bir atak sonucu değil.

Beşiktaş'ın konuşacak, eleştirilecek, dertlenecek çok şeyi var ne yazık ki. Bir tanesi de özkaynak hadisesi. Biz taraftar olarak özkaynak diyoruz ancak yönetim bunu kafasından çoktan sildi farkındayız. Mevcut özkaynak oyuncusu da sanırım yeterli buluyor kendini. Serdar Özkan şu hali ile yedek bile olamaz. Bu da acımasızca bir eleştiri değil, hakikatin kendisi. Mevcut yeteneklerini kullanmak, sürekli kendini geliştirmek yerine gerileyen bir Serdar var. Serdar'ı birileri kandırmış sen oldun diye.

Gökhan Zan...Ayrı bir yazıyı hakediyor. Ama O, Beşiktaş'ı haketmiyor.

Şifo Mehmet'i tebrik edelim, bugün sahaya altyapıdan bir genci koymakta tereddüt etmediği için.


1 yorum:

stalker dedi ki...

taraftar da dansöz olmuş. bobo diye bağırırken gol oldu, ama tezahüratın devamı gelmedi. hem sahadakilere hem de boboya hakaret bu. golden sonra ne değişti de sustuk acep?