2 Nisan 2009 Perşembe

kısa kısa ...




- Milli takım maçları ve bloglardaki yazılar. Kaçtığımız kahve kültürü, acımasız eleştiriler ve hakarete varan yorumlar. Değişen taraftar profilinin internete yansımamış haliydi bloglar. Ne yazık ki benim için tam olarak öyle değil artık. Sokakta , otobüste, tribünde duyabileceğim yorumları bloglarda okumak çok cazip gelmiyor . Sevdiğimiz bir kaç blog bunların haricinde tabi ki, sevdiğimiz için değil futbolu farklı yorumladıkları için. İbrahim Üzülmez'in yaptırdığı penaltıyı, Nihat'ın formsuzluğu, Volkan'ın hatalı çıkışlarını okumak istemiyorum. 90 dakika sonunda hiçbir futbolcu yüzünde pişmanlık, mahçubiyet yok. Keşke birileri sadece reklamlarda takım olabilen bu Milli takım'ın neden sahada takım olamadığını bol bol yazsa. İrlandalı olsa biraz herkes ...

- D10S'in takımı Bolivya'dan 6 gol yedikten sonra Emir Kusturica imzalı Maradona belgeselini izlemeye başladım. Emir Kusturica kendi hayatından ve filmden örnekler vererek bir bakıma kendi otobiyografisinden bize kesit sunarak Maradona'nın biyografisini anlatmış. Maradona'yı izlerken Kusturica'yı daha iyi tanımak filmin en anlamlı tarafıydı.

- 1 Nisan şakalarına maruz kalamadım henüz. Futblogların Hentbloglar teması ve bütün yazıların eksi 10-20 lerde reyting alması güzel bir şakaydı. AA'nın 1 Nisan şakası ise Bilimsel bir tokat hepimize. Yanıbaşımızda bir dünya var dediler ve neredeyse herkes yedi bunu.

- 4 Nisan Meşale etkinliği için fotoğraf makinamla ben, video kamerada askapuska görev alacaktır. Görseller bloglardan yayınlanacaktır. Tabi ki organizasyonda sorun çıkmazsa .

- Kim demiş İbrahim Üzülmez'e Deli diye. Adam gayrimenkula yatırım yapmış, anlıyor yani ekonomiden. Ama Kocaeli ne alaka onu çözemedim. İleride oraya mı yerleşecek acaba.

- 4 Nisan Kayseri Maçı, 5 Nisan Hentbol'de yarı final mücadelemiz. Güzel bir haftasonu olacak.

5 yorum:

Ömer dedi ki...

Kocaeli'li bildigim kadariyla kendisi. Herhalde oraya yerlesecek.

baschar dedi ki...

kocaeli'nin arslanbey beldesinden kendisi. babası kamyonculukla geçinir hala. deli ibo'nun gençliğinde garsonluk, pazarcılık, amelelik yaptığı; bokun içinde büyüdüğü; paranın, onu ve ailesini hiç şımartmadığı gibi dilden dile dolaşan hikayeleri/efsaneleri şehirde halen yankılanır.
gençliği demişken deli ibo'nun yetiştiriliş tarzını özetleyen ve "ila nihaye görev adamı" halini müjdeleyen bir fotosu var -hazır kendisini anmışken- onu da paylaşayım.

http://www.itusozluk.com/gorseller.php/ibrahim+%FCz%FClmez/27503

Cuba Santiago dedi ki...

Delimiz aslen Artvinlidir arkadaşlar.
16 yaşında Gönenspor'da, 17 yaşında Karabükspora transfer oldu. 20 sinde askere Amasyaya gitti, o esnada Amasyada kiralık oynadı. Askerlik dönüşü Gaziantep'e, sonrasında da Beşiktaş'ımıza transfer oldu. Kendisinin Kocaeli ile yakından uzaktan alakası yoktur yani...

baschar dedi ki...

tartışma konusuna bak := )

deli'nin babası kocaeli'de yaşıyor. daha nasıl bir alakası olmalı?

Şairler Parkı dedi ki...

Deli bu gidişle "her yer"li olur..gayrimenkul bırakmaz boşta bulunca.

Ege