23 Ağustos 2009 Pazar

Kangren


Aşağıda Marmara reçeteyi vermiş. Biz de hastalığın adını söyleyelim: Kangren.

Beşiktaş'a oldukça uyuyor bu tanımlama. Bir süredir sadece günü kurtarmaya yönelik hamleler ile ilerliyoruz. Oyuncunun performansını beğenmiyoruz, yolluyoruz. Bunların içinde gerçekten başarısız oyuncular da var, kıymetini bilemediklerimiz de, hangi akla hizmet aldıklarımız da.

Teknik direktörler sonra...Gerçekten başarısız olan da var, kıymetini bilemediklerimiz de, hangi akla hizmet aldıklarımız da.

Her iki durum için de benzer cümleler. Sorunun ana kaynağına inmiyoruz, inemiyoruz, indirilmiyoruz.

Sorunun ana kaynağı uzunca bir zamandır Demirören'in başında bulunduğu yönetim. Hakim oldukları zihniyet ile Beşiktaş'ı günden güne eritip, bitiriyorlar. Mevcut tüm branşlarımız da sıkıntılar var. Ya bütçe ayrılmıyor, sonu hüsran. Ya da varolan takım çok başarılı ancak paraları ödenmiyor. Ve oyuncular küstürülüyor. Varsa yoksa futbol diye işleyen bir zihni var yönetimimizin. Ancak bunda dahi o kadar başarısızlar ki.

Bunların yanında bir de manevi kayıplar var ki, en beteri. Yitirdiğimiz her değerin geri kazanımı bize senelere mal olacak. Bu yönetim ve benzer zihniyetteki kişilerden kurtulamadığımız sürece ise o yılları hiç göremeyeceğiz.

Ligin henüz 3.haftası hayrola diyenler olacaktır. Görmemezden gelmek mümkün değil. Şampiyon olsak bile bu sıkıntıların hiçbiri geçmeyecek. Geçen sene güzel bir örnek bu konu adına. Kan kusup, kızılcık şerbeti içiyoruz. Kaçıncı bardak ben unuttum.

Kangren olmuş yarayı kökten temizlemedikçe sürekli tekrarlar. Kısır döngü misali.

Hiç yorum yok: